#1
|
||||
|
||||
Ünsiyet Nedir ?
Ünsiyet kelimesi, birisiyle veya bir şeyle huzur bulmak, onunla kalbi yatışmak, sükunet bulmak, yalnızlıktan kurtulmak, uygun bir arkadaşlık kurmak gibi manalara gelir.
Allah ile ünsiyet kurmak demek, her şeyin anahtarı yanında, her şeyin dizgini elinde, her hazinenin mülkü kendisine ait olan yaratıcısına karşı sevgi ve saygı beslemek, hep onu hatırlamak, onu zikretmektir. Ünsiyet, Allah'ın sonsuz nimetleri karşısında şükrünü eda etmekten âciz olduğunu idrak etmek, ve kendisinde var olan bütün iyilik, güzellik ve nimetlerin sahibi olan Rabbi ile birlikte olmayı arzu etmektir. Böyle bir arzudan bir şevk ve iştiyak hasıl olur. Bu iştiyak vuslata olan hasretin ateşini alevlendirir. Bir an-ı seyyal de olsa, manen bu vuslatı yakaladığında, o iştiyak ateşi likaya, o hasret ateşi vuslata dönüşür. Bu vuslat, insan olan insana bir ünsiyet verir, bir sükunet ve huzur verir. ÜNS makamına çıkabilmek için, her şeyde Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellilerini müşahede etmek gerekir. İnsan kendisiyle ilgilenen, iyiliğini isteyen, yardımına koşan kimselere ünsiyet eder, onlarla birlikte olmaktan haz duyar. Kâinatta Allah’tan başka hakikî müessirin olmadığına iman eden kimse de, bütün iyilikleri, nimetlerin sahibi, kendisiyle çok ilgilenen ve himayesine alan Rabbinin yanında, yakınında olmaya can atar. Bu fıtratın gereğidir. İşte deyim yerinde ise, kim ne kadar “Her şey Onundur, Ondan gelir yine Ona gider.” hakikatine inanırsa, Allah’a olan ünsiyeti o nispette artar. Artık, her yerde onunla birlikte olmayı arzu eder. Bu arzu ise, sürekli onu zikretmeye, hatırlamaya çağırır. Artık bu kişi, Rabbini sadece Kur’an’da değil, mücessem Kur’an olan kâinat kitabında da müşahede eder. Zerreden seyyarelere kadar her şey onun için bir mirat-ı mefiret / marifet aynası olur, bir ünsiyet penceresi olur. Bazı ehl-i tasavvufa göre, bir insan cehenneme girdiğinde bile eğer Allah’a karşı beslediği sevgi ve saygıda kusur ederse, bu durum bu kimsenin gerçek manada üns / ünsiyet makamından uzak olduğunun göstergesidir.(Kuşeyrî, Risasle) Alıntı |
#2
|
||||
|
||||
Ünsiyet Şerefi
Hz. Allah gerçek kulunun kendinden başkası ile ünsiyet etmesine razı değil. Rivayete göre, geçmiş ümmetlerin abitlerinden biri dağlarda, tenhalarda uzun yıllar Rabbına ibadet ve ünsiyette bulunmuştu. Sonra bir gün ağaçlık bir yerde dallar arasında kuşların da ötüştüğünü gördü… Arazi yeşillik de olduğu için orayı sevdi ve burada kalayım, hem ibadet edeyim hem de şu kuşları dinleyip neşeleneyim dedi. Hz. Allah hemen zamanın Peygamberine şöyle vahyetti: “O kuluma söyle: Benden başkası ile ve yarattıklarımla ünsiyet etmek istediği için onu öyle aşağı bir makama düşürdüm ki, artık hiç bir amel ve ibadeti ile bunu telafi edemez.” (İmam Gazali, İhya Tercümesi, C. 4, S. 598) Halis Ece |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Ölüm Nedir? | samet | Öyküler & Hikayeler | 1 | 07-31-2009 21:40 |
Yaşam Nedir ? | WebM@ster | Öyküler & Hikayeler | 0 | 07-01-2008 16:50 |
Şirk Nedir? | CUMHUR | Kur'an-ı Kerim Fihristi | 0 | 04-10-2008 23:24 |
İla Nedir? | CUMHUR | İslami Sorularınız!! Sorularla Cevaplar! | 0 | 03-31-2008 17:40 |
Din Nedir | CUMHUR | İslami Sorularınız!! Sorularla Cevaplar! | 0 | 03-25-2008 22:26 |