Hz.Ömer'in cuma hutbesi

[CUMHUR]

Hamd ve senâdan sonra…)

Kendisi bâki, haricindeki her şey ise helâk olmaya mahkûm ve fâni olan; kendisine boyun eğen dostlarını aziz, isyan eden düşmanlarını ise zelil eden yüce Allah’a itaat, kulluk ve takvaya devam etmenizi tavsiye ederim.

Çünkü sünnet-i seniyye tarafından her şey açıklığa kavuşturulduktan sonra taat zannıyla herhangi bir yanlışa düşen ve yanlış zannıyla bir doğruyu terkeden kimsenin, artık herhangi bir mazereti olamaz.

Devlet başkanının, yönetimi altındakiler hakkında en fazla itina göstermesi gereken husus, yüce Allah’ın hidayet buyurduğu dine ait görevlere riayettir.

Bizim üzerimize düşen sorumluluk, Allah Teâlâ’nın emir buyurduğu taati size bildirip onu yerine getirmenizi sağlamak, Cenâb-ı Hakk’ın sakındırdığı yanlışları işlemekten sakındırmak, O’nun emrini uzak-yakın herkese uygulamak ve hak-hukuk konusunda kimseyi kayırmamaktır.

Dikkat edin! Allah Teâlâ namaz farz kılmış ve ona birtakım şartlar getirmiştir. Abdest, huşû, rükû, secde, onun şartlarındandır.

Ey insanlar! Biliniz ki insanların elinde bulunana tamah etmek fâkirlil; insanların elinde bulunan şeylere ümit bağlamamak ise zenginliktir.

Kötü kimselerle beraber olmayıp uzlete çekilmekte rahatlık vardır.

Biliniz ki Allah Teâlâ’nın takdir ve kazâsından hoşuna gitmeyen şeylere rıza göstermeyen kimse, hoşuna giden şeyler için şükretmeye muvaffak kılınmaz.

Biliniz ki Allah Teâlâ’nın, bâtılı terkedip ortadan kaldıran ve devamlı surette zikrederek hakkı ihya eden birtakım kuralları vardır. Onlar, kurtuluşa erecekleri konusunda ümitlendirildikleri için ümit eder, azaba duçar olmakla korkutuldukları için dede korkarlar. Korktukları zaman emin olmazlar, ümitlendikleri zaman da korkmazlar. Gözleriyle görmedikleri gaybi hususlara yakîn ile iman ederler. Yaşadıkları dünya hayatının bağlarından kurtulmuşlardır. İlahî azap korkusu onlar ihlâsa yöneltmiştir. Bu ruh haliyle geçici dünya zevklerinden uzaklaşmış, kalıcı olana yönelmişlerdir. Hayat onlar için nimet, ölüm ise lütuftur.

Kaynak: İmam Ebû Yusuf, Kitâbü’l-Harâc

alıntı..