#1
|
||||
|
||||
Amilüssalihat
Amilüssalihat, nefsi ıslah edici ameller demektir.
Allahû Tealâ Mu'min Suresinin 40. âyet-i kerimesinde amülissalihat yapanların gerçek mü'minler olduğunu ve sadece onların cennete gireceğini açıkça ifade etmektedir. 40/MU'MİN-40: Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûnel cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb(hisâbin). Kim seyyiat (şer, derecat düşürücü ameller) işlerse mislinden daha fazla cezalandırılmaz. Kadınlardan veya erkeklerden kim amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) yaparsa işte onlar, (îmânı artan) mü’minlerdir. Onlar, cennete konulacak ve hesapsız rızıklandırılacaktır. Kim nefsi ıslah edici amel yaparsa o, amilüssalihat yapan kişidir. Ve bu sadece zikir adı verilen bir müessesedir ve sadece Allah'a ulaşmayı dileyerek mürşide tâbÎ olanlar için geçerlidir. Sadece onlar zikir yaptıkları zaman Allah’ın katın salâvâtla rahmet ve salâvâtla fazl adlı iki tane nur gelir ve bu nurlar nefsin kalbine ulaşır. Fazıllar adım adım nefsin kalbindeki îmân kelimesine yapışmaya başlarlar ve kalpteki karanlıkları dışarı atarlar. Böylece kişide nefs tezkiyesi oluşur. İşte bu nefs tezkiyesini gerçekleştiren amelin adı amilüssalihattır. Allahû Tealâ Furkan-69’da cehenneme gidenlerden bahsettikten sonra Furkan-70’de diyor ki: 25/FURKÂN-70: İllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen). Ancak kim (mürşidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazılıp, îmânı artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde işte onların, Allah seyyiatlerini (günahlarını) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur’dur (günahları sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir). Allahû Tealâ bu insanların günahlarını sevaba çevireceğini ifade ediyor: "Onların seyyiatleri Allah tarafından hasenata çevrilir.” diyor. Günahların affedilmesi değil, günahların sevaba çevrilmesi, ancak o noktada gerçekleşir; amilüssalihatın başladığı noktada. Nefsi ıslah edici ameller yani nefsin kalbine rahmet, fazl ve salâvât nurlarını taşıyıcı amel sadece zikirdir. Bugünkü dîn tatbikatında bütün derecat kazandıran amellerin amilüssalihat olduğu zannedilmektedir. Oysaki amilüssalihat sadece nefsi ıslah etmek dizaynının sahibi olan ameldir.Kaldı ki Kur'ân-ı Kerim'e göre ancak zikir yaparak nefslerini tezkiye edenler felaha erebilirler. 91/ŞEMS-9: Kad efleha men zekkâhâ. Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir. 87/A'LÂ-14: Kad efleha men tezekkâ. Nefsini tezkiye eden kimse felâha (kurtuluşa) ermiştir. 87/A'LÂ-15: Ve zekeresme rabbihî fe sallâ. Ve (o nefsini tezkiye eden) Rabbinin İsmi’ni zikretti ve de namaz kıldı. Alıntı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|