Ya ALLAH

Anasayfa Kimler Online Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   İBADET REHBERİ FORUM > --=Tarih - Sağlık - İlgi Alanları=-- > Mehmet Akif Ersoy

Mehmet Akif Ersoy Milli Şairimiz ve Gönül Dostumuz..

Cevapla
 
Seçenekler
  #1  
Alt 01-24-2018, 07:26
SaRey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SaRey SaRey isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2018
Mesajlar: 690
Standart Bülbül - Mehmet Akif Ersoy

Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
Nihâyet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden kaçmak isterken sular zâten kararmıştı;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdîyi sarmıştı.
Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...
Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
Muhîtin hâli «insâniyyet»in timsâlidir, sandım;
Dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!
Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
Zalâmın sînesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
Ki vâdîden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi:
Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûyâ Sûr-i Mahşer’di!

— Eşin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeşil vâdî, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânümânın şen, için şen, kâinâtın şen.
Hazansız bir zemîn isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın -kanatlandın mı- eb’âda;
Hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâda.
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil... Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;

Bugün bir hânümansız serserîyim öz diyârımda!
Ne hüsrandır ki: Şark’ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Serâpâ Garb’a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
Hayâlimden geçerken şimdi, fikrim hercümerc oldu,
Salâhaddîn-i Eyyûbî’lerin, Fâtih’lerin yurdu.
Ne zillettir ki: Nâkùs inlesin beyninde Osmân’ın;
Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ’nın!
Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzî serâb olsun;
O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma’bedinden Yıldırım Hân’ın;
Şenâ’atlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan’ın!
Ne haybettir ki: Vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me’vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânümanlar yerde işkenceyle kıvransın;
Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem...
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!

Ankara – Tâceddin Dergâhı
7 Mayıs 1337 (1921)

Mehmet Akif Ersoy
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 01-24-2018, 07:28
SaRey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SaRey SaRey isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2018
Mesajlar: 690
Standart

Bülbül Şiirinin İncelenmesi

1920 yılında Bursa, Yunan ordusu tarafından işgal edilir. Yunan komutanları Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin türbelerini talan eder, Türk mukaddesatına hakarette bulunur. Hatta eski bir Bizans prensesi olduğu halde kendi isteğiyle Müslüman olup Orhan Gazi ile evlenen Nilüfer Hatun’un kabri de küfürlerle tekmelenir. Bunun üzerine yazılan bir şiirdir.

Uzun soluklu bir şiir. Şairin bülbülü seçmesinin sebebi; bülbülün yanık sesli olması, hüzünlü nağmeler söylemesidir. Hürriyetine olan düşkünlüğü bülbülün bir cephesidir. Şair bu cepheyi kullanıyor. Yani bülbülü sosyal çağrışımıyla kullanıyor. Bir süre sonra bülbülü ilga edip yerine kendisi geçiyor. Şair bu şiirdeki lirik beni milletin ıstırabını en iyi şekilde ifade etmekle sorumlu tutuyor ve bunu yapamadığından dolayı üzüntülü. Yurdu kurtaramadığından üzüntülü.

Hem şair hem de milletin bir ferdi olarak üstüne düşeni yapamadığını düşünüp üzülüyor.

Şair, bülbülün de ötesine geçiyor. Şiirin başlığıyla şiirin muhtevası arasında sıkı münasebet kuramıyoruz. Bülbülü bir vesile sayıp kendi söylemek istediklerine geçiyor.

Vatandan ayrılmış da hasret çeken hasretten daha öteye geçen bir şairle karşılaşıyoruz.

Bu şiir yapı itibariyle iki kısımdan oluşuyor: tahkiye ve tirad. Aslında bunlar hikayeye mahsus şeyler.

İlk kısımda (tahkiye kısmında) tasvir var. Böylelikle bu şiir bir taraftan hikayeye diğer taraftan tiyatroya yaklaşıyor. Mehmet Kaplan, Akif için şu tespitte bulur: O, edebiyatın bütün vasıtalarını şiire sokar.

Akif şiirin sınırlarını çok genişletiyor. Şiiri edebiyatın ta kendisi haline getiriyor ve halis şiir olmaktan çıkıyor. İlk kısım tam bir hikaye üslubuyla başlıyor. İlk dört mısrada nesir cümlelerine çok yakın cümlelerle karşılaşıyoruz, ton da oldukça sakin. Bir karanlığın vadiyi sarması: Sanatkarane ifade, tasvir var. Karanlık, hilkat, nefha mürsel mecaz olarak kullanılmıştır.

İnsanlık zaman zaman istiğrak halini, sessizliği yaşar. Tabiat da böyledir. Şair insanla tabiatı özdeşleştiriyor.

Akif, iki kategoriyi paralel bir biçimde yürütüyor (tabiatla-insanlığı).

Şair sanki konuşma için bir ortam hazırlıyor, her şey susuyor.

Muhtevaya bağlı olarak cümle yapıları da değişiyor. 9,10,11,12. Heyecan gittikçe yükseliyor. Karanlığın sinesinden fışkıran feryad bütün tabiata yansıyor ve tabiat da feryat etmeye başlıyor.

Bir hatıranın taşması, feryadın fışkırması, durgun vecd.

Mürsel mecazlar var.

Enin: Mürsel mecaz. Bu şiir mürsel mecaza dayanan bir şiir.

Halis şiirde benzetme esastır. Nesre yakın şiirde mürsel mecaz esastır.

Yad: Mürsel mecaz.

Kişiden kişiye değişen imajlara serbest imaj denir.

Mevcamevc demlerdi: Bir ahenk yükselip düşüyor.

Önce çok sakin başlayan şiir yavaş yavaş heyecan kazanmaya başlıyor, ton değişiyor. Görsel imajlar canlanıyor. Net tablolar. Mısra kendi içinde kaynıyor. Kıyamet imajı da çıkıyor.

İkinci kısımda ton değişiyor şair bu geçişi hazırlıyor. Tempo hızlanıyor. Uçağın hızlanıp havalanması gibi.

Mekan tasviri şiirin tonunun kurulmasında önemli bir rol oynuyor. İlk kısım şiirin atmosferini oluşturur. Sonra ikinci kısma (monolog) geçiliyor. Mahşer ortamındaki feryatlar arasında bülbülün feryadı da var. Bülbülün tasvir edilmesinin amacı şairle arasındaki tezadı belirginleştirmektir.

Hem de eskiye yönelik tenkitçi tutumunu vermek istiyor. Bülbülü eski edebiyattakinden farklı olarak veriyor.

hazan:mürsel mecaz

vefasız, kansız: Tarihle bağlarını koparmış insanlardan bahsediyor.

hanıman: mürsel mecaz

Yıkılan, ailelerdir hanımanlar değildir.

İslamın haremgahı: Anadolu toprakları

vahdetgah: İstanbul

Kompozisyon bütünlüğü var. Ağır bir konuya uygun bir vezin kullanılmıştır. Dört mefailün.

Geleneksel konuşma üslubu var. Genelde Akif’in şiiri didaktik, fikrî mahiyet taşırken burada lirizm çok yüksek.

Şiir, okuru içten içe yakalıyor, şair mısralarla raksediyor.

Şiirin ilk kısmında vurgu başta iken son kısımlarda, fiillerde ve değişik kısımlarda, heyecan arttıkça fiillere ağırlık veriliyor. Mürsel mecazlarda soyutlayıcı bir zihin çalışması var. İnsanlara ait özellikler, insanların eşyalarına verilmiş (kudretler, satvetler harap olsun, türab olsun, nakus, ezan, yıkılmış hanuman)

sûr-ı mahşer: istiare

edebiyatsultani
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mehmet Akif Ersoy vefatının 78.yılı CUMHUR Mehmet Akif Ersoy 1 12-28-2014 01:53
Mehmet Akif Ersoy Sözleri CUMHUR Mehmet Akif Ersoy 0 09-29-2011 23:21
Mehmet Akif Ersoy'dan ÖLÜMSÜZ ÇAĞRI CUMHUR Mehmet Akif Ersoy 1 09-13-2009 04:15
Mehmet Akif Ersoy - İstiklal Marşı CUMHUR Mehmet Akif Ersoy 1 09-30-2008 06:49
İstiklal Marşımız - Mehmet Akif Ersoy CUMHUR Kitap ve Dergi Bölümü 0 03-29-2008 00:42


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:54 - Tarih: 03-28-2024..


Powered by vBulletin 3.7.3
Copyright © 2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © İBADETREHBERİ Forum, All Rights Reserved
Web Tasarım: @Türker
Her Şey ALLAH(c.c) Rızası İçin.