Ya ALLAH

Anasayfa Kimler Online Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   İBADET REHBERİ FORUM > --=KUR'AN-I KERİM=-- > İlim Merdivenleri

İlim Merdivenleri Öğrenmek İçin Burdayız..

Cevapla
 
Seçenekler
  #1  
Alt 01-16-2018, 21:35
SaRey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SaRey SaRey isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2018
Mesajlar: 690
Standart Yetimlere İyi Davranmak

Yetimlere iyi davranmak (ihsan) zorunludur. Bu yüzden, öksüzü kakıştırmak, "dini/âhireti yalan sayan" tutumlar arasında yer alır:
"Dini/âhireti yalan sayanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur." (Mâûn, 107/1-2)

Yetimin Başını Okşamak
Yetimlere iyi davranmak, bir anlamda, yetimler yetimi Hz.Muhammed'e (s.a.) iyi davranmak demektir. Hz.Ayşe anlatır: Bana, iki (yetim) kızıyla birlikte bir kadın geldi. Benden bir şeyler istedi. Yanımda sadece tek bir hurma vardı. Hurmayı ona ikram ettim. Kadın da onu, iki kızına pay etti. Sonra kalkıp evden çıktı gitti. Ardından Rasulullah (s.a.) eve gelince, olayı ona anlattım. Şöyle buyurdu: "Kim bu kızlara iyilik yapar ve güzel bakarsa, kızlar onun için ateşten kendisini koruyan bir yerde olurlar." (Buharî, zekât, 10; Müslim, birr, 147)

Yetim başını okşamak, sevapların en büyüğünü kazandırır: "Kim Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç sayısınca iyilik yazılır. Kim yanında bulunan yetim erkek veya kız çocuğa iyi davranırsa, ben ve o, Cennet'te şu ikisi gibidir." (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/250)

Yetimin kaybettiği davada, Hz.Muhammed (s.a.) kazanan tarafa, bağış yoluyla yetimin gönlünü kazanmasını önermiştir. Uhud Savaşı'ndan önce, Ensâr'dan Ebu Lübâbe ile yine Ensâr'dan bir yetim arasında, bir hurma bahçesi yüzünden anlaşmazlık çıkmıştı. Hz.Muhammed (s.a.), Ebu Lübâbe'nin haklılığına karar verdi. Ancak hakkını, yetim çocuğa bağışlamasını önerdi. Kendisine bunun karşılığında, Cennet'te bir hurma bahçesi bağışlanacağını belirtti. Ne var ki Ebu Lübâbe, bu öneriye yanaşmadı. Hz.Peygamber (s.a.) biraz gücendi. O sırada İbnü'd-Dehhâha, Hz.Peygamber'e (s.a.), yetime bir hurma bahçesi bağışladığı takdirde, kendisinin nasıl bir ödül göreceğini sordu. Hz.Muhammed (s.a.), Cennet'te bir bahçe ödülü verileceğini söyledi. İbnu'd-Dehhâha, hurma bahçesini satın alarak yetime bağışladı. Hz.Peygamber (s.a.), bu davranışa çok sevindi. (Vâkıdî, Megâzî, 1/281)

Yetimler yetimi Hz.Muhammed (s.a.), "Ey Yüce Allahım! Şu iki zayıfın/horlananın, yetimin ve kadının haklarını gereğince koruyamayacağım diye ürpermekteyim." (İbn Mâce, edeb, 6) diye dua etmiştir.

Öksüzü Kakıştırmak
Kur'an-ı Kerim, yetim ve yoksulları ihmal edenlerin bir örneği olarak Mekke'deki zengin Kureyşlileri, bu ihmalleri dolayısıyla nankörlükle niteleyerek şiddetle eleştirmektedir: "Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz. Yoksulu yedirmek konusunda, birbirinize özenmiyorsunuz. Size kalan mirası, hak gözetmeden yiyorsunuz. Malı pek çok seviyorsunuz. Ama yer, çarpılıp paralandığı zaman.." (Fecr, 89/17-21) Dolayısıyla, Müslüman bir toplumda yetimler, sadece yiyecek, elbise ve barınak değil, aynı zamanda saygı da görecektir.

Yetimi evde barındırmak elbette çok önemlidir, ama sadece barındırmak yetmez, yetime ayrıca iyi davranmak gerekir: "Müslümanlar içinde en hayırlı ev, kendisine iyilik yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de, kendisine kötülük yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Ben ve yetime bakan kimse, Cennet'te şu iki parmak gibiyiz." (İbn Mâce, edeb, 6)

Yetimi ve yoksulu koruyan, komşusuna yukarıdan bakmayan, Allah'ın korumasına girer: "Beni hakla gönderen Allah'a yemin ederim ki, yetime merhamet edene, ona yumuşak konuşana, onun yetimliğine ve zayıflığına acıyana ve Allah'ın kendisine lutfettiği imkânlar sebebiyle komşusuna tepeden bakmayana, Allah kıyamet gününde azap etmez." (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/263, 387)

Hz.Peygamber (s.a.), huzuruna gelerek, kalbinin katılığından yakınan bir adama, şunu tavsiye etmiştir: "Kalbinin yumuşamasını istiyorsan, yoksulu doyur ve yetimin başını okşa." (Ahmed bin Hanbel, age, 2/263, 383, 387)

Erenlerin büyüklerinden Hoca Ahmed Yesevî, Hz.Muhammed'in yetimliği ve yetimlere şefkatiyle ilgili şiirinde, yukarıdan beri gördüğümüz bu âyetleri ve hadisleri birleştirerek, çok canlı bir temsille şöyle dile getirir:

Resûl huzuruna bir yetim gelir;
Garip ve düşkünüm diye söyler.
Rahim kıldı Resûl onun haline,
Dileği ne ise getirdi yerine.
Resûl dedi: Ben de yetimim,
Yetimlikle gariplikle büyüdüm.
Muhammed dediler: Her kim yetimdir,
Biliniz benim has ümmetimdir.
Yetimi görseniz, incitmeyin siz,
Garibi görseniz dağ etmeyin (yaralamayın) siz.
Yetimler bu cihanda hâr (hor) olmuştur,
Gariplerin işi müşkül olmuştur.
(Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler, haz.Kemal Eraslan, 297)

Vecdi Akyüz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:40 - Tarih: 03-29-2024..


Powered by vBulletin 3.7.3
Copyright © 2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © İBADETREHBERİ Forum, All Rights Reserved
Web Tasarım: @Türker
Her Şey ALLAH(c.c) Rızası İçin.