#1
|
||||
|
||||
Secdede Yaptığımız Tesbihin Anlamı
Secdede Yaptığımız Tesbihin Anlamı: ‘Tesbih’; Allah’ı O’na yakışmayan şeylerden tenzih etmek yani uzak tutmaktır. ‘Tesbih’ bir anlamda Allah’ı büyük tanıma, O’na noksan sıfatları yakıştırmama, ‘sübhânellah’ (sübhâne Rabbiye'l- a'lâ vb.) demek ve O’na ibadet etmektir. Bu bir çeşit Allah’ı zikirdir. Bazı âlimlere göre ‘tesbih’, zikrin türlerinden biridir. ‘Tesbih’; Allah’ı, kutsal yüceliğine lâyık olmayan kusur ve noksanlıklardan, insanların sahte ilâhlar hakkında düşündükleri eksik sıfatlardan gerek inanç, gerekse söz ve kalp ile tenzih etmektir, uzak tutmak ve aklamaktır.
Tesbih, bir nevi protestodur. İnandığımız Allah'a birileri iftira atıyor. O'na ait olan vasıfları başkasına vermeye kalkışıyor. O'nun isimlerini, sıfatlarını kendi sevdiklerine, bağlandıklarına yakıştırıyor ve onları ululayıp yüceltiyor. İşte biz, bu durumu red ve protesto için "sübhânallah" diyoruz. Bunu söylerken, şirki protesto ettiğimiz gibi, aynı zamanda da O'nu yüceltip övmüş oluyoruz. Kur'an'da kullanıldığı şekilde tesbih, üç temel anlama gelir. 1- Aklama-uzaklaştırma; 2- Zikir/anma, dua, namaz; 3- Kâinattaki her şeyin O'nun düzenine uyduğu. Allah Teâla (cc) yücedir, uludur, azimdir. Hiç bir şey O’nun benzeri ve dengi değildir. O en yüce sıfatlara sahiptir. Insanların aklına gelebilecek bütün eksik ve noksan sıfatlardan, kusurlardan uzaktır. Allah (cc) hakkında, insanlara ve diğer yaratıklara ait şeyler düşünülemez. O, bütün bunların dışındadır. Sübhânallah şiarı, şirki mahkûm etmek için söylenir. Kâfir insan ve cinlerden/şeytanlardan başka her şey, Allah'a kul oluyor, secde ve tesbih ediyorken, bu hayvandan aşağı yaratıklar, bu nizam ve uyumu bozuyorlar. İşte bu fesat/düzen dışılık sübhânallah şiarıyla reddediliyor. İşte, Allah’ı mükemmel (en yüce) sıfatlarla düşünmek, O’nu noksan sıfatlardan tenzih etmek (uzak tutmak), tesbih’tir. Aynı kökten gelen ‘Sübhan’ Allah’ın bir ismidir. Yani, çok tenzih edilen, Allah’a inanmayanların O’nun hakkında düşündüklerinden ve söylediklerinden, her türlü kusurdan uzak olan demektir ‘Fe sübhanellah’ cümlesi, Allah’ın bütün eksikliklerden uzak, ama yüce sıfatların sahibi olduğunu ifade eder. Allah’ın zatının temizliğini ve kutsallığını da anlatır. (Bu cümle hem bir zikir, hem Allah’tan yardım isteme, hem de bazen bir şeye hayret edildiği zamanlarda kullanılan bir cümledir.) ‘Tesbih’ ibadetinde Allah’ın büyüklüğüne yönelik bir hayret ifadesi bulunmaktadır. Bunun yanında onda Allah’a ait yüceliğin itirafı ve O’nu noksan sıfatların uzağında görme inancı vardır. Talha b. Ubeydullah diyorki: Peygamberimiz'e ‘sübhanellah’ın tefsirinden sordum. Buyurdu ki: “O, Allah’ı O’nun dışındaki her şeyden tenzih etmedir (uzak tutmadır).” (Kurtubî, nak. Saffetü’t Tefâsir, 1/47 ) Allah’ı tesbih etmeyi ifade eden âyetler Kur’an’da bir hayli fazladır. Kur’an, Allah’ı zikretmeyi ve tesbih etmeyi beraber anıyor. Bu durum her iki ibadetin de ortak yanları olduğunu gösterir. “Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin. Ve O’nu sabah akşam tesbih edin.” (33/Ahzâb, 41- 42; 3/Âl-i İmran, 41). Sabah ve akşam vakitleri zikir ve Allah’ı tesbih için en uygun zamanlardır. Ancak sabah-akşam ifadesi bütün günü kapsaması sebebiyle, âyet; Allah’ı her an zikredin, tesbih edin, bunu devamlı yapın anlamına da gelir. (Allahu a’lem) Aynı anlamı değişik ifadelerle bir kaç âyette daha görmekteyiz. “Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol. Güneşin doğuşundan önce ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.” (20/Tâhâ, 130. Ayrıca bkz. 40/Mü'min, 55; 50/Kaf, 39). Birçok âyette ise Hz. Peygamber'in şahsında bütün mü’minlerin Allah’ı hamd ile tesbih etmeleri emrediliyor. “Sen Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.” (15/Hıcr, 98. Ayrıca bkz. 25/Furkan, 58; 52/Tûr, 48; 56/Vâkıa, 74, 96; 87/Â’la, 1; 110/Nasr, 3). Bütün Varlıklar Tesbih Ederler: Arşın etrafını çevirmiş melekler Allah’ı sürekli tesbih ederler. (39/Zümer, 75). Bir kısmı da Allah’ı tesbih eder ve bununla beraber yeryüzünde olanlar için istiğfar ederler. (42/Şûrâ, 5) Allah’ın yanında bulunanlar da Allah’ı tesbih ederler. (41/Fussilet, 38; 7/A’râf, 206) Kur’an’ın haber verdiğine göre yerde ve gökde olan bütün yaratıklar Allah’a tesbihte bulunurlar. Kur’an bunu bazen geçmiş zaman kipiyle ‘tesbih etti’ şeklinde, bazen de şimdiki zaman kipiyle ‘tesbih eder/ediyor’ şeklinde vermektedir. Bu, varlıkların geçmişte ve şimdi sürekli tesbih ile meşgul olduklarını gösteren bir gerçektir. (57/Hadîd, 1; 59/Haşr, 1, 24; 61/Saff, 1; 24/Nûr, 41; 62/Cuma, 1 vd.) İnsan dışındaki canlı veya cansız varlıkların nasıl tesbih ettiklerini bilmiyoruz. Bu konuda bir çok açıklama yapılmıştır ama doğrusu onların tesbihlerinin nasıl olduğunu anlamak hem zor, hem de bunu anlama diye bir görevimiz yoktur. Bize düşen, bütün varlıkların ister istemez Allah’a teslim olup O’nu tesbih ettiklerini bilmek ve böyle bir gerçeğe şüphesiz inanmaktr. Bunu kabul ettikten sonra, onlar gibi bu yüce zikre katılmak, onlarla beraber Allah’a tesbihte bulunmaktır. Tıpkı Dâvud (a.s.) ile birlikte tesbih etsinler diye boyun eğdirilen dağlar gibi (21/Enbiyâ, 79; 38/Sâd, 18). “Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, O’nu tesbih ederler. O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur, ama siz onların tesbihlerini anlayamazsınız. O halîm’dir, bağışlayandır.” (17/Isrâ, 44) Onların tesbihlerini anlayamacağımıza göre, bu konudaki gayret boş bir çabadır. Burada önemli olan, evrendeki bu imana katılmak, bu koro ile beraber, âlemlerin Rabbini, O’nun layık olduğu gibi anmaktır. alıntı...
__________________
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem... Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür |
#2
|
|||
|
|||
Namazın özü ve en etkili noktasıdır belki de secde,mümkün olduğunca uzatmak ve ne söylediğimizi bilmek önemli,biraz daha idrak etmiş olduk paylaşımınız sayesinde. Allah razı olsun Cumhur abi,elinize sağlık...
|
#3
|
||||
|
||||
ALLAH hepimizden razı olsun kardeşim hayırlı cumalar..selamün aleyküm..
__________________
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem... Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Rükûda Başlar, Secdede Biter Bu Yazı!(uzun ama mutlaka okuyunuz) | CUMHUR | Serbest Kürsü | 2 | 04-02-2011 11:05 |
BIOS Sesli Hata Uyarılarının ve POST Mesajlarının Anlamı ve Çözümü | WebM@ster | Bilgisayar Dünyası - Windows | 2 | 06-30-2008 22:45 |