Ya ALLAH

Anasayfa Kimler Online Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   İBADET REHBERİ FORUM > --=Genel Dini Bölüm=-- > Ölüm

Ölüm Hayatın Kaçınılmaz Gerçeği Ölüm!!..

Cevapla
 
Seçenekler
  #1  
Alt 12-30-2012, 11:02
mehtap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
mehtap mehtap isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Çalışkan Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2009
Mesajlar: 1,375
Standart Ölüm tefekkürüne buyurun

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِي
>Mutlaka bir cenazeye gitmişinizdir.
>Ve o cenazede tabut ve tabutun üstünde bir yeşil örtü görmüşünüzdür.
>O yeşil örtünün üzerinde sırma ile yazılı bir ayet vardır.
>Kuran kesinlikle "öleceksiniz" demez, ölümü "tadacaksınız der; kişi ölümü
>tattığı anda ölmüş olduğunu fark etmez.
>Kişi kendi bedenini yıkayanı ve çevresindekileri görür, bilir,tanır.
>Kendi cenaze namazını kılanları, tabutun içinde ve üstü örtülü olmasına
>rağmen görür, bilir ve tanır.
>Mezardan uzaklaşanların ayak seslerini işitir. Sonra kabrin çindeyken iki
>melek gelir.
>Münker, Nekir adlarıyla, maruf.
>Ve ona bazı sualler sorar.
>O suallerinde cevabını verir.Bir yerde bir koltukta oturuyorsunuz,
>çevrenizde de insanlar var.
>O anda elinizi kaldırmak istiyorsunuz, kaldıramıyorsunuz.
>Bir şey söylemek istiyorsunuz sesiniz çıkmıyor, bir anda paniğe
>düşüyorsunuz.
>Dikkat edin.
>Aklınız, şuurunuz, idrakiniz, bütün duyularınız yerinde, dışarıda olup
>bitenleri görüyorsunuz.
>Fakat beden bir anda yığılıp kalmış. "Ölülerinizin yanında haykırıp,
>bağırıp, çağırmayın onlara eziyet edersiniz"
>Çünkü; o zaten ölü değil!!
>Derken alıyorlar bedeni koltuğun üstüne uzatıyorlar, törelerine göre
>getirip üstüne bir bıçak, bir çatal bir şeyler koyuyorlar.
>Siz orda çevrenizde ağlaşanları seyredip duruyorsunuz.
>Sonra alıyorlar sizi, götürüyorlar bir hamama sıcak bir yere, üstünüze
>suları döküyorlar, sizi evirip çeviriyorlar, siz ne kadar uğraşırsanız
>uğraşın, dışarıyla iletişim kurmaya
>"Ben yaşıyorum!" demeye diyemiyorsunuz.
>Ama sizi yıkayanları görüyorsunuz, biliyorsunuz, tanıyorsunuz.
>Tanıyorsunuz ama maddi dünyasıyla bağınız kopmuş.
>Param diyorsunuz, işim diyorsunuz, koltuğum diyorsunuz, anam, karım,
>çocuğum diyorsunuz hiç!
>Bunların hiçbiri size ulaşamıyor. Ve bunlara dokunamıyorsunuz.
>Ölümü tatma anındaki olayların bazı ana noktalarını vurgular.
>Öyleyse ölüm denen olayın ne olduğunu bir an için hatırlayalım.
>Şöyle anlatayım size ölümü;
>Daha sonra sizi alıyorlar beyaz bir kefene sarıyorlar, tahta bir sandığın
>içine koyuyorlar, üstünüzü kapatıyorlar ama o tahta sizin görüşünüze mani
>olmuyor, dışarıda olanları seyrediyorsunuz.
>Gözleri yaşlı, hüzünlü insanları görüyorsunuz.
>Sonra götürüyorlar bir musalla taşına koyuyorlar.
>Hüzünlü an, çevrenizde ağlıyorlar, haykırıyorlar.
>Gözü yaşlı karınız, kocanız, çocuğunuz, ananız, babanız, arkadaşlarınız
>Ve siz bunları da seyrediyorsunuz...
>Sonra sizi alıyorlar bir mezarın yanına getiriyorlar.
>Koyuyorlar toprağın üzerine, mezar kazılıyor çevrenizde hüzünlü
>insanları görebiliyorsun.
>İşte o anda hayatınızın en büyük paniği başlıyor. Yaşamınızın en
>büyük paniğini o anda yaşıyorsunuz.
>Çünkü aklınız, şuurunuz, idrakiniz, bütün duygularınız sizinle
>beraber, yani siz o anda yaşıyorsunuz, fakat bedeni içinde bir
>örtüde ve o mezarın içine konacağınızı, üstünüze toprağın
>atılacağını, ve orada hapis kalacağınızı, görüp hissediyorsunuz


Hz. Ömer(r.a) soruyor; Ya Resul! Ben mezara konduğum zaman şu
>andaki aklım, idrakim, duygularım, şuurum, aynen muhafaza olacak mı?
>Evet, Ya Ömer! Aynen şu andaki aklın, idrakin, duygularınla var olacaksın.
>Evet. Kişi o mezara gömülme anında hayatının en büyükpaniğini yaşıyor.
>Diri diri toprağa gömülüyor Ve sizi en sevdiklerinizin elleriyle
>toprağa alıp o mezarın içine koyuyorlar, üstünüze toprağı atmaya
>başlıyorlar.
>Tahtalar konuluyor veya beton taşlar konuluyor, dışarıyla ilginiz
>kesiliyor.
>Ama dışarıdaki sesleri duyuyorsunuz, toprağın içinde canlı canlı hapis
>kaldığınızı hissediyorsunuz.
>Evet bedende bir olay yok o ana kadar ama, siz o toprağın içinde
>canlı canlı hapissiniz.
>Bağırmak, haykırmak istiyorsunuz;
>Beni buraya bırakmayın! beni buraya koymayın!, ben yaşıyorum!, canlıyım!,
>diriyim! Ben de sizin kadar şuurluyum!
>AMA ILETİŞİM YOK!
>Bunlara ulaşamıyorsunuz ve sizi oraya bırakıyorlar,
>üstünüze toprağı kapatıyorlar, ışık kayboluyor, kapkaranlık bir mezarın
>içinde tek başınasınız...
>Peygamberimiz(s.a.s) ş öyle diyor:" Kişi kabre konduğu zaman o panik içinde
>öyle bir haykırışla
>haykırır ki; feryadı arşa kadar yükselir. Fakat ne yazık ki insan kulağı o
>haykırışı işitemez."
>İşte o panik anında düşünüyorsunuz ki, size dünyada iken söylenen;
>ölmek yok!
>Hayat devam ediyor!
>Öbür hayata kendini hazırlamazsan pişman olursun! İkazları gelmişti,
>ulaşmıştı fakat bunları kaa'le almamıştın. Artık mezardan geri dönüş yok.
>Bitiyor, her şey son buluyor.
>Ve orada gerçekten iki melek geliyor, size bazı sualler soruyor.
>Siz o panik halinizle ne derece cevap verebiliyorsunuz, size ait olan bir
>olay..
>Sonra aradan zaman geçiyor, mezarın içinde yılan, çıyan, köstebek, fare
>kenarlardan çıkıyor geliyor sizin kaşınızı, gözünüzü, yanağınızı, ağzınızı,
>burnunuzu, karnınızı, bağırsaklarınızı yemeye başlıyor.
>Ve siz mezarda kendi yenişi, bu hayvanlar tarafından parçalanışınızı
>seyrediyorsunuz, hissediyorsunuz
>Evet, fiziki bedeninize olan fiziksel bir azap size ulaşmıyor ama kendinizi
>kâbus görür şekilde düşünün, rüyada, yatakta...
>Rüyanızda size gelen baskıları, birtakım hayvanların size verdiği zararı
>veya bir uçurumdan düşüşünüzü bir bıçağın sizi kesişini, boğulmanızı,
>göğsünüze birinin oturup boğazınızı sıkmasını
>düşünün...
>O anda fiziksel bir olay yok ama sizin yaşadığınız kâbus. İşte mezarda öyle
>bir kâbusun içine düşüyorsunuz ki, uyanma, geri dönme yolu yok.
>Ve böylesine başlayan bir ÖLÜM ÖTESI YAŞAM
>Yani siz ölümün ne olduğunu tadıyorsunuz. Tadış sizde bir şey
>değiştirmiyor.
>Herhangi bir şeyi tattığınız zaman nasıl şuurunuzda, idrakinizde bir
>değişme olmuyorsa, sadece o şeyin ne olduğunu anlıyorsanız, "ölümü tatmak"
>demek bu bedene kumanda edemez hale gelmeniz demek.
>Bu bedene kumanda edemez hale geliyorsunuz, işte bu "ölümü tatmak" denen
>olay.


Ama yaşamınız devam ederek gidiyor o kabirde...
>Size sorsam, bir aynaya baktığınız zaman ne görüyorsunuz? desem, hemen
>vereceğiniz cevap şu olur. Aynaya baktığım zaman kendimi görürüm. İşte
>"aynaya baktığım zaman kendimi görürüm" cevabınız Peygamberi, Kuran’ı ve
>ölüm ötesi yaşamı inkârdan başka bir şey değildir! Eğer gördüğünüz aynada,
>sizin ben dediğiniz, kendim dediğiniz yapı ise bu beden belli bir seneler
>sonra toprak altında çürüyüp yok olacak ve bu hesaba göre sizinde yok
>olmanız
>gerekecektir.
>Ama siz toprak altında Peygamberin bildirdiği bir şekilde yaşayacaksınız.
>Bu beden çürüyüp yok olmasına rağmen demek ki aynada ben dediğiniz, kendim
>dediğiniz şeyi görmüyorsunuz. Siz bir beden görüyorsunuz.
>Sokakta bir araba görüyorsunuz, yaklaşıyorsunuz camatıklıyorsunuz, cam
>açılıyor içerde bir adam, direksiyona yapışmış "Kimsin sen?" diyorsun. "Ben
>1956 modeli Chevrolet 'im " diyor.
>Adama bakarsınız gülersiniz, kafayı üşütmüş zavallı dersiniz. "Sen
>Chevrolet değilsin kardeşim, sen insansın, arabanın direksiyonunda
>oturuyorsun, bir süre sonra da direksiyondan kalkıp arabadan çıkarsın! "
>dersiniz. Adam size "Hayır öyle şey yok, herkes bana böyle dedi, herkes de
>bana böyle diyor, ben otomobilim" cevabını
>veriyorsa artik siz ona daha fazla bir şey söylemezsiniz. "Zavallı,
>Allah selamet versin" der, geçersiniz.
>İşte bugün birtakım insanlar, ben 56 doğumlu bilmem kimim, ben 48 doğumlu
>bilmem kimim, ben 38 doğumlu bilmem kimim diyorsa o 56 model Chevrolet'im
>diyen şoförden farkı yoktur.
>Siz belli bir süre için bu bedenle birlikte var olan, fakat bir süre sonra
>bu bedeni terk edip, bedensiz olarak yaş----- devam edecek bir varlıksınız.
>İşte din dediğimiz olgu buradan ileri geliyor, şu anda her ne kadar bu
>nedenle bu madde dünyasında yer alıyorsanız da, belli bir süre sonra, bu
>madde dünyasıyla tüm ilişkiniz kesilecek, paranız, koltuğunuz, karınız,
>kocanız, çoluğunuz - çocuğunuz, ananız,
>babanız v.s tümü geride kalacak, tek başınıza yepyeni bir hayata
>geçeceksiniz.

>Eğer o hayatın şartlarına göre kendinizi hazırlayamadıysanız, hazırlama
>gereği duymadıysanız, siz ne olursa olsun o ortamda çok büyük bir
>sıkıntıya, azaba düşeceksiniz.
>Er geç denize düşecek olan insan yüzme öğrenmek mecburiyetindedir.
>Yüzmeyi öğrenmediyse, o denizin içinde boğulur. Bunun başka yolu yoktur.
>Ben dünyada böyle bir insandım, şöyle bir insandım, şunu yaptım, bunu
>yaptım.
>Sen dünyada nasıl bir insan olursan ol, eğer yüzmeyi öğrenmediysen, denize
>düşünce boğulursun.
>Sen eğer gideceğin ölüm ötesi aleme gereken bir biçimde
>hazırlanmadıysan, o alemde yer alacak olan ruh bedenini gerektiği bir
>biçimde, gereken enerjiyle güçlenmediysen, ne olursan ol o alemin
>batağında;
>B-O-Ğ-U-L-U-R-S-U-N

>E canım ben Peygambere inanıyorum, Allah'a inanıyorum amagerektiği gibi
>hazırlanamıyorum.
>Lütfen Aldatmayalım kendimizi, mantığımızı çalıştıralım, beyni çalıştıralım
>gerçekçi düşünelim.
>Halimizi gemideki adama benzemesin.
>Peygamber sana diyor ki;"Eğer benim dediklerimi anlayıp idrak edemiyorsan,
>bana hiç olmazsa inan, ölüm ötesinde böyle bir yaşam var, o yaşamın
>şartlarına göre tedbir alarak kendini kurtar.


>Sen diyorsun ki;"Ben sana inanıyorum"
>Sonra bildiğin gibi yaşıyorsun.
>Peygambere inanmaktan gaye, Peygamberin dediğini anlayıp idrak etmek ve o
>bildirdiği tehlikeye karşı gereken tedbirleri almaktır.Sen ona gerektiği
>gibi kulak vermiyor, dediklerini anlamıyor, gereken tedbirleri almıyorsan,
>ne kadar" inanıyorum, onu çok seviyorum" dersen de, o gittiğin ortamda
>içine düşeceğin azaptan kendini kurtaramazsın.
>Ona inanmaktan murat, onun önerdiği bir biçimde gereken tedbirleri
>almaktır.
>Peygamberin senin inanmana ihtiyacı yok ki...Sen ya geleceği idrak edip,
>gereken tedbiri alarak kendini kurtaracaksın veyahut ta es geçeceksin.
>Gittiğin ortama gereken bir biçimde hazırlanmadığın içinde mahvolacaksın!
>Diri diri kabre gömülüp, orada canlı canlı o azabı çekeceksin seneler ve
>seneler boyu.
>Bulunduğun yerden bir başka yere 1-2 haftalığına gezmeye gitmeye
>kalkıyorsun, 6 ay evvelinden hazırlık yapıyorsun, oranın şartlarını
>öğreniyorsun, ne götüreyim, ne getireyim, yanıma ne
>alayım, orda nerede kalayım diye onu araştırıyorsun.
>Ömür boyu, sonsuz yaşayacağın bir ortama gideceksin bir daha geri dönüş
>yok, oranın şartlarını araştırma gereği duymuyorsun.
>Ondan sonra akıllıyım diye geçiniyorsun. Bu mu aklın...
>Hazırlanma kabul ama evvela oranın ne olduğunu öğren ondansonra hazırlanma,
>bilmediğin bir şeye nasıl tedbir alırsın veya nasıl tedbir almama gereğini
>duyarsın.
>Senin garanti senedin mi var, şu kadar sene yaşayacağına dair?
>Bir damarındaki tıkanma, bir kalp krizi, bir beyin kanaması senin bir anda
>kaç yaşında olursan ol hayatının sonudur.

>O andan itibaren sana ne karın, ne paran, ne kocan, ne anan, ne baban, ne
>bir başkası fayda edecek.
>Peki, o ölüm denen olayla birlikte başlayacak olan ölüm ötesi yaşama
>hazırlanmadıysan seni kim kurtaracak, ne kurtaracak. Allah kerim canım,
>yukarıda ALLAH var canım nasıl olsa kurtarır deyip
>kendimizi aldatmayalım. Lütfen bırakalım bu sonsuz aldatmacayı...
>Yoksa vay halimize.
Alıntı.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 12-31-2012, 18:34
CUMHUR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
CUMHUR CUMHUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Özel Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 4,046
Standart

çok güzel bir alıntı emeğine sağlık kardeşim...selamün aleyküm...
__________________
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem...
Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
ey ölüm CUMHUR Ölüm 3 04-19-2011 20:44
sabah namazına buyurun CUMHUR Namaz 0 09-09-2010 16:15
ölüm.... CUMHUR Şiirler 1 07-20-2010 17:08
ÖLÜM takva Öyküler & Hikayeler 3 03-06-2009 15:12
Ölüm samet Ölüm 0 08-14-2008 12:55


WEZ Format +3. Şuan Saat: 22:01 - Tarih: 04-16-2024..


Powered by vBulletin 3.7.3
Copyright © 2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © İBADETREHBERİ Forum, All Rights Reserved
Web Tasarım: @Türker
Her Şey ALLAH(c.c) Rızası İçin.