#1
|
||||
|
||||
Kur’an’da Unutkanlık Tedavisi
Kur’an’da Unutkanlık Tedavisi Hiç unutulmaması gerekip devamlı hatırlanacak şeylerin en önemlisi, Allah’tır; Allah’la, O’nun dini ve din günüyle ilgili hususlardır. Günlük hayatın koşturmacası arasında çok önem verilen dünyevî bir şeyin unutulması, şu veya bu şekilde telâfi edilebilir, bundan az bir zararla kurtulmak mümkündür. Ama Allah’ı unutmak, O’ndan gaflet, sokakta, çarşıda, evde ve işte, Allah’ı, O’nun haram ve helâl sınırlarını, müslüman (Allah'a teslim olan/olması gereken) kimliğimizi unutmak... İşte esas fâcia budur. Kur’an, bizi bu tür unutma ve gafletten, böyle gerçek tehlikeden, telâfisi mümkün olmayabilecek ihmalden kurtarmak için reçete sunar. Allah’ı hatırlamak ve anmaktan kalbin gafleti hususundaki unutkanlığın tedavisi, ancak devamlı olarak Allah’ı, O’nun nimet ve ikrâmını, yarattıklarındaki âyetlerini, âhiret ve hesap gününü hatırlayıp anmaktır. Kur’an, bu çeşit unutkanlığı tedavisi için Allah’ı zikretmenin önemini dile getirir: “...Unuttuğun zaman Allah’ı an...” (18/Kehf, 24) Kur’an, Allah’ı zikreden mü’minleri överek onları akl-ı selim sahibi olarak nitelemektedir (3/Âl-i İmrân, 190-191). Allah’ın zikri, bu şekilde unutkanlık ve kalbin gafleti için bir tedavi olunca, Allah, bize gece ve gündüz, sabah ve akşam vakitlerinde kendisini hatırlayıp zikretmeyi emretmektedir: “Ey iman edenler, Allah’ı çokça zikredin. Ve O’nu sabah akşam tesbih edin.” (33/Ahzâb, 41-42) “Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken Allah’ı zikredin/anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz, mü’minler üzerine vakitli olarak farz kılınmıştır.” (4/Nisâ, 103) “Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan (nasibinizi) isteyin/arayın. Allah’ı çok zikredin, umulur ki kurtuluşa/başarıya erersiniz.” (62/Cum’a, 10) İnsanın Allah’ı unutması, âhiretten gaflet etmesine dair olan unutkanlığın tedavisi, insanın devamlı bir sûrette kalpte var olacak, zikrinden bir an bile olsa gâfil olmayacak şekilde Allah’ı zikretmesidir. Bu, bize “tekrar”ın önemini hatırlatmaktadır. Allah zikrinin tekrarı, Allah’ı zikretme ve tesbih etme özelliği, davranışlarda sâbit ve kalıcı olacak ve hayatın bütün alanlarında ve anlarında herhangi bir çaba ve özen göstermeye ihtiyaç duymaksızın meydana gelen bir alışkanlık şeklinde insan derûnuna işlemesini sağlayacaktır. Böylece Allah zikri ve fikri, devamlı olarak kalpte, zihinde ve dilde hazır olacaktır. Kur’an’ın öncelikle bir inanç kitabı olması nedeniyle, bu tür unutkanlığın tedavisi üzerinde gerçekleştiği temel, Allah’ın zikrinin tekrarı olunca sonuçta bu alışkanlık, insan davranışlarında yerleşerek kökleşmektedir. (5)
alıntı..
__________________
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem... Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sâlebe’nin Hâli | kemal864 | Serbest Kürsü | 0 | 08-10-2011 02:28 |
Akif’in Kur'an Meali Kahire’de niçin yakıldı? | CUMHUR | Makaleler | 0 | 03-26-2011 20:48 |
Hz. Havva’nın yaratılması | osman | Peygamberlerin Hayatı | 5 | 12-30-2008 19:15 |
Kur’an’a göre İblis’in isyanı nasıl olmuştur | TÜRKER | Şeytan | 0 | 05-14-2008 13:17 |