#1
|
||||
|
||||
Gözyaşı!!!!
Günler ardı sıra birbirini kovalarken, hakikatler pırı pırıl yanacak gönüller ararken, ızdırap denen padişah yaşarmış bir ülkede. İçinde binbir güzellik barındıran bu ülkede görmeyen gözler de yaşarmış. Bu gözler gören görmezlermiş. Izdırap denen padişahın sevgi, kardeşlik ve dürüstlük isminde üç yaveri varmış; ülkenin huzuru ve refahı için her türlü fedakârlığı yaparlarmış. Izdırap çok sevilen bir padişahmış; yaverleri de... Padişah olmadan yaverler, yaverler olmadan padişah olmazmış. Hep birlikte insanları mutlu kılan hizmetler yaparlarmış. İnsanların içinde atıp duran bir yürek kadar yakın ve sıcak olurlarmış insanlara... Velhasıl bu ülke, insanı sürekli diri tutan, onu hep iyi kılan insanların ülkesiymiş. Izdırap ve yaverleriyle mümkün olan bir şeymiş bu. Izdırap olmayınca; sevgi, kardeşlik ve dürüstlük de yok olurlarmış.. arkasından bir tehlike büyürmüş... Günler huzurla geçerken bu ülkede, bir gün korkulan olmuş. Varlığı hep hissedilen ve derinliklerde büyüyüp duran o tehlike görünüvermiş insanlar arasında. Huzura bakışlarını çevirerek dolaşmaya başlamış. Nefret, düşmanlık ve sahtekârlık isminde liderleri olan bu tehlikenin hemen önü alınması gerekmiş; acilen... Yoksa ülkenin üzerine kara bulutlar çökecek, insanların tebessümleri sürgün yaşayacak... Izdırap denilen pahdişah tahttan düşerse ve yaverleri de çekip giderse tehlike iktidara gelecekmiş; nefret, düşmanlık ve sahtekârlık yaşanmaya başlanacakmış. Izdırap denilen padihşah bu tehlikeyi konuşmak üzere bir gün yaverlerini toplantıya çağırmış. Toplantı saatinde ızdırap, kardeşlik ve dürüstlük buluşmuş ancak sevgi yokmuş. Saatler geçmiş ama sevgi hâlâ gelmemiş. Kardeşlik,;başına mutlaka bir şey gelmiştir; diyerek onu aramaya çıkmış. Bir süre geçmiş kardeşlik de kayıplara karışmış. Dürüstlük, yiğit bir edayla ızdıraba; efendim bu tehlikenin işi mutlaka ona yakalandılar, ben gideyim! demiş. Gitmiş de... Acı bir haber yayılmış sinelere sonra. Tehlikenin liderlerinden nefret, sevgiyi; düşmanlık, kardeşliği ve sahtekârlık da, bizim yiğit dürüstlüğü, üzeri inanç zaafiyeti parmaklarıyla örtülü bir mahzene kilitlemişler. Izdırap padihşah başta olmak üzere bütün bir ülke çok üzülmüş. Izdırap denen padişah yaverleri olmadan bir şey yapamaz hâle gelmiş... Bir gün içi kan ağlayarak tahtından inmiş, ülke halkının her birisine kendisini hatırlatacak bir hediyeyle şu notu bırakmış: Bütün güzelliklerin menbaına ulaşmak için hakikatleri arayan halkım! Sevginin, kardeşliğin, dürüstlüğün olmadığı bir beden sarayı, içinde ben de olsam bir hiçtir. Dileğim sevginin, kardeşliğin, dürüstlüğün inançsızlık hapishanesinden kurtulması, benim de yeniden yürek denilen ülkenizde iktidara gelmemdir. Size beni unutturmayacak bir hediye bırakıyorum, ona muhakkak sahip çıkın. Ayrıca size bir sır vermek istiyorum. Bu hediyenin mahiyetinde, maruz kaldığımız tehlikeye karşı kullanabileceğiniz gizli bir güç var. Onu gözünüzün ucunda taşıyın devamlı. İşte o zaman ben ve yaverlerim yüreklerinize tekrar dönebilir, huzur ülkeyi yeniden inşa edebiliriz. İşte hediyeniz demiş... Çatırdayan ülkenin insanlarına, gönül kapılarına 'gözyaşı; adlı hediyesini bırakarak çekip gitmiş... --------------------------------------------ALINTI---------------------------------- |
#2
|
||||
|
||||
Bu hediyenin mahiyetinde, maruz kaldığımız tehlikeye karşı kullanabileceğiniz gizli bir güç var.
Onu gözünüzün ucunda taşıyın devamlı. İşte o zaman ben ve yaverlerim yüreklerinize tekrar dönebilir, huzur ülkeyi yeniden inşa edebiliriz. İşte hediyeniz demiş... Çatırdayan ülkenin insanlarına, gönül kapılarına 'gözyaşı... Hisseli bir paylaşım.Yüreğinize sağlık. |
Etiketler |
gözyaşı!!!! |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Gözyaşı | erdalunducu | Kur'an-ı Kerim Fihristi | 1 | 01-23-2009 17:28 |