Ya ALLAH

Anasayfa Kimler Online Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   İBADET REHBERİ FORUM > --=Hz. MUHAMMED MUSTAFA (s.a.v)=-- > Peygamberlerin Hayatı

Peygamberlerin Hayatı Tüm Peygamberler hakkındaki Paylaşımlar..

Cevapla
 
Seçenekler
  #1  
Alt 01-30-2008, 15:26
kutlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
kutlu kutlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Girişimci Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 262
Standart Hz.Eyyüb hayatı

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Hazret-i İshâk'ın oğlu Iys'ın neslindendir. Kendisine yedi kişi îmân etti. Yüzkırk sene yaşadı. Sabrı ile insanlık tarihinde darbımeselle anılan Eyyûb aleyhisselâm, Kur'ân-ı kerîmde zikredilmiştir.

Eyyûb aleyhisselâmın çok mal ve serveti ile oğlu vardı. Sürü sürü hayvanları, bağları ve bahçeleri bulunuyordu. Şam civarında Beseniyye mevkiindeki çiftliklerinde binlerce insan çalışırdı. Fakat servetinin çokluğu onu Allah yolundan alıkoymadı. Eyyûb aleyhisselâm Şam civarında yaşayan insanlara peygamber olarak gönderildi. Onları Allahü teâlâya îmân ve ibadet etmeye çağırdı. Bu uğurda pek çok zahmet çekti. Sonra malı, evladı ve bedeni ile imtihan edildi. Eyyûb aleyhisselâm çok büyük sıkıntılara göğüs gerdi. Sabrı, kullukta kusur etmeyip şikâyette bulunmayışı ve başka güzel vasıfları ile ibadet ehline ve akıl sahiplerine örnek oldu.

Allahü teâlâ hazret-i Eyyûb'u imtihan etmeyi murâd etti. Onun malarını çeşitli vesilelerle elinden aldı. Koyunları sel, ekinleri ise rüzgar ile telef oldu. Şeytan çoban suretinde ağlayarak Eyyûb aleyhisselâmın yanına geldi. O sırada insanlara vaaz nasihatte bulunan Eyyûb aleyhisselâma mallarının ve servetinin telef olduğunu söyledi. Hezret-i Eyyûb bu heber kerşısında hiç şikayette bulunmayarak Allahü teâlâya hamd ve şükürde bulundu ve "Üzülme! O malı mülkü bana Rabbim vermişti. Şimdi de aldı. Çünkü sahibi O'dur. " dedi. Bu sözleri ve hareketi karşısında şeytan perişan olup, geri gitti.

Sonra Allahü teâlâ Eyyûb aleyhisselâmın, hocaları ile ders okuyan çocuklarının da zelzeleyle ruhlarını aldı. Bu defa hoca şekline giren şeytan feryâd ve figân ederek Eyyûb aleyhisselâmın yanına geldi;"Ey Eyyûb!Allahü teâlâ evini zelzele ile yıktı. Çocukların öldü. Her biri parça parça oldular. " dedi. Çocuklarına olan şefkatından dolayı gözlerinden yaşlar gelen Eyyûb aleyhisselâm sabır ve tevekkül ederek, Allahü teâlâya teslimiyetini bildirdi. Şeytana da: "Ey mel'ûn!Sen İblissin. Beni Rabbime isyana teşvik etmek istiyorsun. Şunu bil ki, evladım bir emanet idi. Rabbime niçin inciniyim. Rabbime hamd ederim. " buyurdu. Bundan sonra Allahü teâlâ Eyyûb aleyhisselâmın vücuduna hastalık verdi. Hazret-i Eyyûb'un hastalığı gün geçtikçe şiddetlendi. Akrabaları, komşuları ve başkaları yanına uğramaz oldu. Yalnız hanımı Rahîme Hatûn onu terk etmedi. Ona hizmetine devam edip, ihtiyaç için neyi varsa sarf etti. Hazret-i Eyyûb bu halinde de şikâyet ve feryâdda bulunmayıp, hamd etti ve sabır gösterdi. Bu defa şeytan Eyyûb aleyhisselâmın bulunduğu şehir halkına vesvese vererek;" Onun hastalığı size geçer, onu şehrinizden çıkarın. " dedi. Şehir halkı Eyyûb aleyhisselâmı ve hanımı Rahîme'yi şehirden dışarı çıkardılar. Rahîme Hâtun şehrin dışında bir yerde hazret-i Eyyûb'a hizmete devam etti. Hazret-i Eyyûb, yedi yıl dert ve bela içinde kaldı. Hâlinden hiç şikâyet etmedi. Şeytan, bu defa insan suretinde Rahîme Hâtunun karşısına çıkıp onu Eyyûb aleyhisselâmın hizmetinden alıkoymaya çalıştı. Ona;" Kendine yazık ediyorsun. Hastalığı sana geçer. " dedi. Rahîme Hâtun ise, şeytana;" Onun üzerimdeki hakkı çoktur, ödeyemem. Nîmet ve rahat vaktinde onunla yaşadım. Bu hastalık hâlinde onu bırakamam. " dedi. Dönüşte, onları hazret-i Eyyûb'a anlattı. Eyyûb aleyhisselâm da onun iblîs yani şeytan olduğunu ve onun vesvesesinden sakınmasını söyledi. Şeytan daha sonra da Rahîme Hâtunun karşısına çıkarak, vesvese vermeye çalıştıysa da aldırış etmedi.

Hazret-i Eyyûb'un hastalığı gittikçe şiddetlendi. Onun bu hâli beden, kalp ve lisanıyla yaptığı kulluk ve peygamberlik vazifelerini iyice zorlaştırdı. O zaman Allahü teâlâya duâ ve niyazda bulundu: " Bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. " dedi. Allahü teâlâ onun duâ ve niyâzını kabûl etti. Birgün Eyyûb aleyhisselâmın hanımı Rahîme Hâtun yiyecek aramaya çıkmıştı. İkindi vakti Allahü teâlânın lütuf ve müjdesi ulaştı. Cebrâil aleyhisselâm gelerek Allahü teâlâdan;Ey Eyyûb!Belâ verdim sabrettin. Şimdi ben sihhat ve nîmet vereceğim. " haberini getirdi. Allahü teâlâ;"(Ey Eyyûb!) Ayağını yere vur. Çıkan sudan gusleyle ve soğuğundan iç. " (Sâd sûresi: 42) buyurdu. Bu emr-i ilâhî üzerine Eyyûb aleyhisselâm ayağını yere vurdu. Biri sıcak, biri soğuk, iki pınar fışkırdı. Sıcak sudan gusl edince bedenindeki, soğuk sudan içince içindeki hastalıklardan kurtuldu ve sıhhate kavuştu. Kuvveti geri geldi. Taze bir genç oldu. Elinden alınmış olan mallarını Allahü teâlâ geri iâde etti. Çok sayıda evlâd ihsân etti veya bir rivâyette ölmüş olan oğullarını diriltti. Yüz çeviren dostları kendisine muhabbetle yöneldiler.

Eyyûb aleyhisselâmın hastalığı afiyet haline dönüşünce, o gece seher vaktinde bir âh eyledi. Sebebini sorduklarında;" Her gece seher vaktinde diye ses duyardım. Şimdi o vakit geldi; sesini duyamadım. Onun için ağlıyorum. " buyurdu.

Eyyûb aleyhisselâm ömrünün sonunda en olgun evladı olan Havmel'i vâsi tâyin etti. Tehiz ve tekfin işlerini ona ısmarladı. Yüzkırk sene ömür sürdükten sonra vefât etti. Bişr isimli bir oğlunun peygamberliğinde ihtilâf olunmuştur. Onun yaşıyla ilgili başka rivâyetler de vardır. Hazret-i Eyyûb'un kabri Şam'da Beseniyye denilen yerdedir.

Mucizeleri: Eyyûb aleyhisselâm Allahü teâlânın emirlerini tebliğ ederken biçok mûcizeler gösterdi. Bunlardan bazıları şöyledir.
1. Eyyûb aleyhisselâmın duâsı bereketi ile koyunların yünleri ibrişim olurdu.
2. Eyyûb aleyhisselâm kavminin hâkimini îmâna dâvet ettiği vakit o da;" Evimdeki direklerin kalkarak havada durmasını senden mûcize olarak isterim. " demişti. Hazret-i Eyyûb duâ etti. Nihayet evin direkleri düştü ve ev havada kaldı. Hâkim bu mûcizeyi gördüğü hâlde îmân etmedi.
3. Eyyûb aleyhisselâmın duâsıyla çöldeki seraplar ve dumanlar su olurdu.

Eyyûb aleyhisselâm güzel huylu, cömerd ve çok merhametliydi. Fakirlere, misafirlere, yetimlere çok yerdım ederdi. Bedenine,
malına ve evlâdına gelen musibetlere sabredip ilahî takdire rızâ gösterirdi. Bundan dolayı insanlık tarihinde, "Eyyûb aleyhisselâmın
sabrı gibi" darbımeseliyle anıldı. Allahü teâlâ onu bu güzel vasıfları sebebiyle Kur'ân-ı kerîmde şöyle mehd ü senâ buyurdu: " Biz onu (belâlara) hakikaten sabırlı bulduk. O ne güzel kuldu. Şüphe yok ki o tamamen Allah'a dönen (bir zât) idi. " (Sâd sûresi: 44) Eyyûb aleyhisselâmla ilgili olarak Kur'ân-ı kerîmin En'âm, Nısâ, Sâd ve Enbiyâ sûrelerinde bilgi verilmiştir
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 10-18-2011, 00:23
kemal864 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
kemal864 kemal864 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 919
Question Hz.Eyyub ve Sabrı



Eyyub aleyhisselam, namaza durduğu zaman,
dünya ile alakasını tamamen keser,
Hak teâlâdan başka bir şey düşünmezdi.
Hak teâlâ, onun ibadet ve taatteki sabrını övünce,
yerde ve gökte bulunan bütün melekler,ziyaretine geldiler.

Şeytan, Eyyub aleyhisselamı kıskanarak Hak teâlâya niyazda bulundu.

- Ya Rab, bu kuluna ne izzet verdin de melekler onu ziyarete geliyor?

- Eyyub benim sabırlı kulumdur.
Sabırlı kullarıma böyle ikramlar da azdır.

- Ya Rab, onun sabırlı olup olmadığı benim tecrübeme bağlıdır.
İzin ver de, ben onu bir tecrübe edeyim!

- Ey melun haydi tecrübe et!

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Şüphe edilen altın, ateşle muayene edildiği gibi, insanlar da dert ile, bela ile imtihan olur.) [Taberani]
Şeytan, izin üzerine, Eyyub aleyhisselamın yanına gitti.
Sabrını taşırıp yoldan çıkarmak için önce malına el uzattı.
Dağda otlayan bütün davarlarını [koyun ve keçilerini] öldürüp

Eyyub aleyhisselamın yanına geldi.
Onu secdede bulup dedi ki:

- Ya Eyyub, sen hâlâ ibadetle meşgulsün.
Halbuki Rabbin sana hışmetti.
Bütün davarlarını kırıp geçirdi.
Ona hâlâ ibadet mi ediyorsun?

Hz. Eyyub namazını bitirip selam verdikten sonra buyurdu ki:
- Davarların hepsinin helak olduğunu söylüyorsun.
Onlarla benim ne alakam vardır?
Ben sadece aciz bir kulum, köleyim.
Kölenin nesi olur?
Bütün mal-mülk efendinindir.
Efendi, kendi davarlarını helak etmişse, bana ne?
Ben kulum, kulluğumu bilirim.

Sonra, tekrar ibadete başlayınca, şeytan perişan oldu.
Bu sefer de evlatlarına el attı. On çocuğunun
hepsini öldürüp tekrar Eyyub aleyhisselamın yanına geldi.

Dedi ki:

- Ya Eyyub yaptığın ibadetlerin
Hak katında bir sineğin kanadı kadar kıymeti yoktur.
Rabbin sana gazap etti.
Bütün çocuklarını öldürdü.
- Çocuklarımın benimle ne ilgisi var?
Yaratan, can veren, yaşatan, öldüren Odur.
Hüküm yalnız kahhar olan Allahü teâlânındır.

Tekrar namaza durdu.

Şeytan, umduğunu bulamayınca çok üzüldü.

Hak teâlâya niyaz etti:

- Ya Rab, Eyyub kulunu çok sabırlı buldum.

Mallarını ve evlatlarını helak ettiğim halde gönlünü senden alamadım.

Müsaade buyur da bir de gidip elimi Eyyubün vücuduna süreyim,

onu hastalandırayım! Bakalım bu sefer sabredebilecek midir?

- Haydi git, bildiğini yap!

Şeytan, Eyyub aleyhisselam secdede iken, burnundan üfledi.
Bütün vücudu eridi. Zehirli yılan sokmuş gibi oldu.
Her tarafı yara oldu.
Buna rağmen bir defa inleyip sızlamadı.
Şeytan bir doktor şeklinde gelip,
(Bir sıkıntın varsa söyle, hemen tedavi edeyim) dedi.
Fakat sıkıntısını belli etmedi, halinden şikayet etmedi.

Yedi yıl, hasta yattı.
Yine de gücünün yettiği nispette Rabbine ibadet ederdi.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Kimi çeşitli nimete kavuşunca, Allah’ı anmaktan yüz çevirir.
[Hastalık, fakirlik gibi]
bir şer dokununca da [Allah’ın rahmetinden] ümidini keser.)
[İsra 83]

Eyyub aleyhisselam Allahü teâlâdan ümidini
kesmeyip sabrederek imtihandan başarıyla çıkınca,
bütün malı ve evladı tekrar kendisine verildi.
Allahü teâlâ, sabredenlerle beraberdir.
Onun kaza ve kaderine sabredenler sonsuz nimetlere kavuşur.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Sabredenlere, mükafatlar hesapsız verilecektir.) [Zümer 10]

Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyurdu ki:
“Kimin, bedenine, evladına veya malına
bir musibet gelir de o da sabr-ı cemil gösterirse
[güzel sabrederse],
Kıyamette ona hesap sormaya haya ederim.) [Hakim]

Eyyub aleyhisselam, afiyete,
mal ve evlatlarına kavuşunca,
o gece seher vaktinde bir ah çekerek ağladı.
Sebebini sual ettiler.

Buyurdu ki:

(Her gece seher vaktinde “Ey hastamız nasılsın?” diye bir ses duyardım.

Şimdi o vakit geldi. Bir ses işitmediğim için ağlıyorum.) [R. Nasıhin]

-------------------------------------------ALINTI---------------------------------


Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 02-13-2012, 21:28
CUMHUR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
CUMHUR CUMHUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Özel Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 4,046
Standart

bu güzel bilgiler için ikinizdende ALLAH razı olsun kardeşlerm.selamün aleyküm...
__________________
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem...
Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hz.Davud hayatı kutlu Peygamberlerin Hayatı 0 01-30-2008 15:23


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:47 - Tarih: 04-18-2024..


Powered by vBulletin 3.7.3
Copyright © 2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © İBADETREHBERİ Forum, All Rights Reserved
Web Tasarım: @Türker
Her Şey ALLAH(c.c) Rızası İçin.