|
Şeytan Lanetlenmiş Varlığın Tuzakları ve Hakkında Bilgi.. |
|
Seçenekler |
#1
|
||||
|
||||
Şeytânın, insanın kalbine kuruntu sokarak ibadetini bozmaya çalıştığı yollar yedidir.
1 - Kişinin ibadet yapmasını engeller, terkettir-meğe çalışır. İbadetin önemini bilen, ben buna muhtacım, bu dünyaya, âhirete hazırlık yapmak için geldim. Bu da sâlih amelle olur der ve bu kuruntuyu gönlünden atarsa bu defa Şeytan şu hileye baş vurur. 2 - Bari birkaç gün şu âlemin zevk-u safasını sür de sende bu dünyanın hiç bir arzusu kalmasın. Ondan sonra tevbe edip sâlih amel işlersen Cenab-ı Hakkın RAdvan Cennetine girer. Her iki dünyada da mutluluğa.kavuşursun diyen Şeytana, Basiret ehli şu cevabı verir: Ecel, elimde değil, Sabaha sağ çıkacağımı bilemem. Sonra bugünün işini yarına bırakırsam ya, ya-rınm işini ne zaman yapayım. Her günün kendine mahsus bir işi vardır. Onu günü gününe yapmam şart olduğu gibi namazı da vaktinde kılmam farzdır. Bu cevaba karşı Şeytan şu hileye baş vurur: 3 - Ölüm kapıyı çalmadan ibadetini çabuk ve bol bol yapki çok sevap kazanasın ve Cenab-ı Hakka yakınlığın artsın diyen Şeytana: Az ve fakat tam ve mükemmel yapılan amel çok ve fakat eksik yapılan amelden daha hayırlıdır. Cevabını veren hidayete ermişlere karşı Şeytanın hilesi: 4 - Bütün âdâb ve erkâniyle ibadetini mükemmel şekilde yapki görenler senin bu güzel ibadetine imrensin ve örnek tutarak sana uysunlar. Bundan iki sevap kazanırsın: Biri, yaptığın ibadetin sevabı, diğeri sana uyanlardan aldığın sevab. Şeytanın bu telkinden gayesi, ibadete riya karıştırıp bozmaktır. Temiz mü'-minler ona şu cevabı verir: İbadetimiz sırf Allah içindir. Halka gösteriş değildir. Bu gaye ile yaparsak zararımız faydamızdan çok olur. İbadetimizi Allah görsün ve kabul buyursun kâfidir. Halkın görmesi veya görmemesi bizi ilgilendirmez. Ümidimiz Allah'tandı!* halktan değil. Bu cevap karşısında Şeytan başka bir hileye baş vurur-. 5 - Güzel amel işledin. Hâlis ibadet yaptın V3 böylece Allah'ın yanında değerin, merteben arttı. Erenler makamına, sıddıklar mertebesine yükseldin. Basiret ehli bu fikri de red eder ve derler ki: Bize bu ibadeti nasip eden Allah'a hamd-ü sena ederiz. Bu, onun fazl-ü kereminin sonucudur. Bize kuvvet ve kudret verdi. Basiret ve marifet sahibi yaptı. İbadetimizi engellerden korudu. Lütuf ve keremiyle ibadetimize kıymet verdi. Yoksa yaptığımız ibadet onun bize olan nimetleriyle ölçülemez. Belki bu nimetlerin binde birinin şükrü, işlediğimiz günahların yüz binde birisine kefaret olur. Cenab-ı Hakkın ibadetlerimizi kabul etmesi, bizim için en büyük saadettir. Bu cevaba karşı Şeytan: 6 - İbadetini halktan gizle. Her ne yapsan saklı tut kimse bilmesin. Çünkü Ulu zatlar da ibadetleri öyle gizli yaparlardı ki Allah'tan başka kimse bilmezdi. Şeytanın, bu kuruntudan gayesi, açıkça işlenmesi gereken bezi amelleri terkettirmek ve ibadeti gizli yaptırmak suretiyle halk içinde (O, ibadetini gizli yapıyor sözünü yaymakla) meşhur olmasını ve böylece riyaya kaçmasını sağlamaktır. Evvelki riya, ibadeti açık yapmakla halka gösterişte bulunmak, bunda da gizlemek suretiyle meşhur yapmaktır. Hidayete erenler, bu hileyi de şöyle savarlar: Şeytana derlerki, ey mel'un, şimdiye kadarki hilelerinle ibadetimizi bozmaya çalıştın muvaffak olamadın. Şimdi de dinimize el attın onu söndürmeğe gayret ediyorsun. Ben, Allah'ın bir kuluyum. O, Rabbimdir. İbadetini isterse gizler isterse açığa vurur. Dilerse beni aziz eder yükseltir. Dilerse hakir eder alçaltır. Hüküm onundur. Ben, onun kudret elinin altındayım. Halkın elinde ne varki beni, onlardan (ibadetimi görme veya görmemelerinden) endişeye düşürsün. Bundan.sonra bu mel'uri ve iki yüzlü aldatıcı, son ve önemli hilesine baş vurur: 7 .- Bunda, kaza ve kader mes'elesini ortaya atar ve şöyle söyler: Bu ibadetten sana ne fayda var. Eğer yaradılışında, alnında mutludur yazılmışsa ameli ter-ketmekle hiç bir zarar görmezsin. Eğer mutsuz yazılmışsa yapacağın ibadetin sana ne faydası olur. Alnındaki yazıyı değiştirebilir misin? Burada da Allah'ın hidayeti ve yardımı yetişiyor ve bu zor geçidi, sıddık-lar, sâlihler şu cevabı vererek geçiyor: Biz, Allah'ın kuluyuz. Bize, işine karışmayı değil, ona hizmet etmeği emretti. İlâhi sırlan, ilâhî hikmetleri ancak kendisi bilir. Nasıl dilerse kullarına öyle muamele yapar. Fail-i muhtardır. Dilediğini işler. Ona itiraz etmek hiç kimsenin haddi değildir. Kula kulluk yakışır. Kendisine lâyık olanı görüp hizmetinde bulunsun. Cenab-ı Hak kendisine lâyık olanı bilir. Dilediğini yapar, kimseyo danışmaz. Kul der ki: Kaderimde mutlu, olayım olmayayım. Bana, sâlih amel işlemek ve Rabbimin ABİDLER YOLU Mütercim: İlyas ibni Abdullah El - Nihani fOK anh Alimi) Bugünkü Türkçesi Turgut Ulusoy HİSAR YAYINLARI
__________________
Başkalarının bahtiyarlığına imrenme. Çok kimseler var ki senin hayatına gıpta ediyorlar.
|
#2
|
||||
|
||||
eline sağlık kardeşim...selamün aleyküm............
__________________
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem... Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kalbine mukabil bir kalp bulmak | Yağmur | Serbest Kürsü | 0 | 09-07-2008 03:18 |
insanları allaha yaklaştıran yollar | CUMHUR | Serbest Kürsü | 0 | 08-10-2008 21:23 |
yollar-arif nihat asya'dan şiir | CUMHUR | Şiirler | 0 | 02-28-2008 23:12 |