#1
|
||||
|
||||
ikindi vakti uymak
Kalbi gaflete düşürür.
Dimağı uyuşturur. Unutkanlığa sebep olur. Vücudu hantallaştırır. Bir kısım hastalıklara sebep olur. Ayrıca çok uyumak; Gecenin çeşit çeşit bereketlerinden, Nice ilahi füyuzattan, Seherlerde bezledilen ilahi rahmetten mahrumiyeti mucib olur. Rasulullah sallALLAHu aleyhi ve sellemin şahsında biz müslümanlara şu ilahi mesajlar ulaştırılıyor: “Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısı ve yarısından az, yahut fazlasında kalk ve Kur’an’ı tertil üzere tane tane oku.” (Müzzemmil/1-4) “Gecenin bir kısmında kalk, sana mahsus bir fazlalık olarak namaz kıl. (Böylece) Rabbinin seni Makam-ı Mahmud’a göndereceğini umabilirsin.” (İsra-79) Rasulullah sallALLAHu aleyhi ve sellem de: “ALLAH Teala’nın gece yarısından sonra kullarına: Bana dua eden yok mu, duasını kabul edeyim. Benden isteyen yok mu, istediğini vereyim. Tevbe eden yok mu, tevbesini kabul edeyim.” diye nida ettiğini haber vermektedir. Bu müjdeye muhatap olmak, bu ilahi hitaba mazhar olmak için geceleri, seherlerde uyanık olmanın, o saatleri ibadet, dua, niyaz ve tevbelerle değerlendirmenin çarelerini aramalı, asla gaflet etmemeliyiz. Nefis, şeytan, dünya ve kötü çevre engellerini aşıp Rab Teala’ya yol bulmak için sevda kervanlarında bir katar olmalıyız. Ey Rızay-ı Bariye, ebedi saadete talip kardeşim! Gecelerin bereketli saatlerini ihmal etmeyelim. Fuyuzat-ı Rabbaniyenin sağanak sağanak yağdığı seherleri gafletle geçirmeyelim. Gönülleri aydınlatan nuri ilahinin lemean ettiği, Hak aşıklarının manevi düğün-dernek kurduğu o demleri fevt etmeyelim. Gecelerde aydınlanan gönüllere ne mutlu… Karanlıkta aydınlığa yol bulan yolcular ne kutlu yolculardır. Hani Nur Muhammed sallALLAHu aleyhi ve sellem bir seher vakti gecenin kutlu bir saatinde Hz. Amine’nin rahminden tulû ederek küfür, şirk ve nifakla kararan gönülleri aydınlatmamış mıydı? Gecenin bir karanlık vaktinde, Hıra Nur dağında Efendimiz, rehberimiz, canımız, cananımız, Hz. Muhammed sallALLAHu aleyhi ve sellemin nurlu kalbine, bütün karanlıkları aydınlatan vahyin o muhteşem şimşeği çakmamış mıydı? Alemlerin efendisi, ahir zaman nebisi, tevhid mücadelesinin nice çileli, meşakkatli bir diliminde mukaddes bir beldeden başka mukaddes bir beldeye, Mekkeyi Mükerreme’den Kudüs-ü Şerife sefer etmemiş miydi? Kudüs-ü Şeriften semalara yükselip, Rab katına ulaşıp Rabbiyle nice sohbetler ederek ümmetine nice müjdelerle dönmemiş miydi? O rahmet Peygamber, o hak nizamın, kutlu devletin temellerini atmak üzere doğduğu, büyüdüğü, nübüvvet tacını giydiği o mukaddes belde, mübarek şehir Mekke’den, kutlu belde, nurlu şehir Medine’ye hicret etmemiş miydi? Geceler, geceler, mutlu geceler. Aşıklar mâşukun onda heceler. Düğün olur sevda yüklü kalblere Kâdir, mirac, hicretle kutlu geceler. Gecelerde gönül ağartanlar, gündüzün karanlığında azanlara yol klavuzluğu yaparlar. Gecenin karanlığında aydınlığa yol bulanlar, Gecenin karanlığında saklı nice sırlara muttali olurlar. Settar olan ALLAH, ötelerin ötesinden, aşk vadisinden aşıkların gönül bahçesine nice hayat pınarları çağlatır. Böylece gecelerde ilahi nazara teşne olan gönüllerde açan tevhid gülleri aşk ve muhabbet ikliminden tüm gönüllere rahmanî rayihalar taşırlar. Onun için az uyumayı seher vaktinde uyanık olmayı başarmaya gayret etmeliyiz. Bilhassa işrak vaktinde, ikindi ile akşam namazı arasında asla uyumamalıyız. Çünkü bu vakitlerde uyumak gaflet üzere gaflet, hastalık üzere hastalıktır. Öğle namazından sonra bir saat kadar kaylule yapmak, yani uyumak Rasulullah sallALLAHu aleyhi ve sellem ve onun kutlu yolunu, kutlu izini takip eden salihlerin adetindendir. Kaylule uykusu kalbe, dimağa ve vücuda dinçlik, sıhhat ve kuvvet kazandırır. Yorgunlukları giderir. Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri Marifetname adlı eserinde şöyle der: “Ey aziz! Ehlullah demişlerdir ki: Uyku yerilmiştir. Fazlası tembellik ve uğursuzluk getirir. Çünkü uyku, organları tembelleştirir. Ömrü azaltır. Nitekim ALLAH Kur’an-ı Kerim’de, uykunun ölümle eş olduğunu bildirmiştir. Hasret ehline uyku musibettir. Huzurdan çekilmek olan uyku, uzaklaşmaya, pişmanlığa sebeptir. Hüsrana, cehalet ve kınamaya, ilim ve hikmetten yoksulluğa alamettir. Çünkü arif, ALLAH’ın huzurunda bulunmaktan lezzet alır, hayatı onun sevgisine bağlıdır. ALLAH’ı sevenin üç meziyeti vardır: 1- Gece uyanıklığı. 2- Güzel söz. 3- ALLAH’ı zikretmek. (Aşırı) uyku bir ağırlık ve bir azaptır Yukarıda da ifade edildiği gibi sabah namazını kıldıktan sonra dua, zikir, ilmi tetebbular, Kur’an tilaveti ile meşgul olmak, işrak vaktinde uyanık bulunmak, işrak ve duha namazını kılmaktır. Şayet vakit bulabilirsek öğle namazından sonra kaylule yapmak, yani bir saat kadar uyumak vücuda sıhhat ve dinçlik verir. İkindi ile akşam vakti arasında asla uyumamalıdır. Çünkü bu arada uyumak hastalıktır. Vücudun bir kısım dengelerini bozar. Ancak bir kısım kişiler vardır ki çok daha fazlasını yapmaya muktedirdirler. Gecelerin büyük bir kısmını uyanık geçirmeyi, ibadet ve murakabe ile değerlendirmeyi bir sevda haline getirmişlerdir. Bu ALLAH dostları, hak aşıklarının halidir. Sevda yüklü gönül erlerinin salihlerin adetidir. Onların yolunu tutmaya, onların izini takip etmeye güç yetirenler, onlar gibi bütün gecelerini değerlendirirlerse, onlara ne mutlu. Mesela Hz. Ömer radıyALLAHu anh Halifeliği zamanında ne geceleri uyur, ne de gündüzleri uyurdu. Bütün uykusu oturduğu yerde biraz uyuklamaktı. O bu hususta şöyle derdi: “Ben geceleri uyumuş olsam, kendimi kaybetmiş olurum. Gündüzleri uyusam milleti mi kaybetmiş olurum. Ben ise onlardan yana da mesulüm.” alıntı...
__________________
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem... Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşduran bir köprüdür |
#2
|
|||
|
|||
Allah razı olsun güzel bir konu,ben de geceleri uyuyamam ama önemli olan uyanık kalmak değil vakti hayırla doldurmak.Emeğiniz var olsun,yüreğinize sağlık.
|
#3
|
|||
|
|||
şafii mehzebinde neden köpek haramdır.
|
#4
|
|||
|
|||
Bu konu yakın bir zamanda benim de kafamı kurcalamış,biraz araştırmıştım.Genelde verilen bilgiler köpeğin pisliğiyle ilgiliydi,bir çok hastalığa yol açması,sesiyle ve saldırganlığıyla insanları rahatsız etmesinden bahsediliyordu.Yol açtığı hastalıklar gerçekten ciddi hastalıklar,fakat bu gün bazı ilaç ve aşılamalarla bunların engellenebiliyor olması kafamı kurcalamıştı ama yinede vardır bu yasağın bir hikmeti dedim.Allah Resulü köpeği evde bulundurmayı men etmişse bu hiçbir sebebe dayanmasa bile bizim için Peygamberimizin sözü yeterli bir sebeptir.
Ve geçenlerde televizyonda bir haber duydum,dünyada köpek mamasına verilen para bebek mamasından fazlaymış,insanlar özellikle yabancı ülkelerde çocuk yerine köpek besliyorlarmış ve bu Türkiyede de yaygınlaşıyormuş.Gerçekten köpek yapısı itibariyle sevimli,akıllı,insanı kolayca kendine bağlayabilen bir hayvandır.Belkide Peygamberimizin evde köpek beslemeyi men etmesi bu sebepleydi.Çocukların açlıktan öldüğü bir dünyada bir müslümanın evinde köpek beslemesi doğrumudur.İnsanların buna olan meylini bildiğinden yasaklayarak ümmetini korumuştu belkide. Size kendi düşüncelerimle cevap vermeye çalıştım bunlar yeterli gelmemiş olabilir hakkınızı helal edin. Allah'ın Selameti,Bereketi ve Rahmeti üzerinize olsun. |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Helalleşme vakti | Yağmur | Makaleler | 0 | 09-07-2008 03:57 |
Orucun Vakti | Hattab | Oruç - Zekat | 0 | 07-02-2008 00:47 |
şimdi Tam Vakti | HİCRET | Makaleler | 0 | 06-13-2008 17:29 |
şimdi Tam Vakti | HİCRET | Öyküler & Hikayeler | 0 | 01-11-2008 16:23 |