#1
|
||||
|
||||
Tasavvuf - Riza - 10.Bölüm
RIZA
Rıza, nefsin isteklerinden tıpki bir ölü gibi kendini tecrid ederek, hiçbir itiraz ve münakaşada bulunmadan Allah"in ezeli tedbirlerine teslim olmaktır. Bu konuda tartışma ve kavgaya gerek yoktur. Çünkü Hakk'ın ilmi, kulun akIından geniştir. Hakk herkesin istidadına göre ezelden takdir etmiştir. Bunun için kula düsen vazife teslimiyet ve kabul etmektir. Yoksa red ve itiraz değildir. Nitekim bir hadis-i kudside: «Her şeyide Ben takdir ettim, Ben tedbir aldım ve her şeye Ben hükmettim. Kim buna rıza gösterirse Benden kendisine rıza vardır, kim ki aksilik yaparsa Benden aynısını bulur», denilmiştir. Bazi sufilerin «bütün islerimi mabuduma haveIe ettim, O dilerse beni yaşatır, dilerse öldürür demeleri gibi. Böyleleri yanında lütuf ile kahır arasında bir fark yoktur. İkisinde de mahbubun etkisi olduğundan aradaki perdeler ortadan kalkınca her şeyin aslında ayni olduğu görülür. Kim bu dünyanın perdelerinden ve karanlık vasıflarindan sıyrılarak iradi ölümü tadabilirse Allah onu kendi yardımıyla tekrar diriltir. Nitekim Kur'an-i Kerim'de: "Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse karanlıklar içine kalıp çıkamayan kimse gibi olur mu? ..» (En'am, 122)şeklinde bu sınıftan bahsedilir. 'Iradi ölümden' sonra meydana gelen bu hayata 'hakkani hayat' denir. Fani cesed akıp eriyip yok olunca, baki çıkar ortaya. Ve artik bakininhükmü geçerli olur. Ayetin tefsirini Şeyh Necmüddin Kübra şöyle yapmaktadır: Yani biz onu 'enaniyetin' kati ve karanlık çukurlarından alıp kurtarır, kendi rabbani vasıflarımızla diriltir ve yüceltiriz. Onun bu zulmet çukurundan kurtarılması ağacın yeni bir meyvaya aşılanması gibidir. Ağacın verdiği meyvalar degişiktir. Artık ağaç bambaşka bir ağaçtır. Daha sonra ona cemalimizden bir nur ,veririz ki, soo o sayede insanlararasinda yürür- ve ai,n hallerini müsaJiede eder.Ehl-i feraset sahibi bir mü'minin mertebeleri söyledir: 1 - İman: Avam seviyesindeki mü'minlerin halidir. Bu mertebe bir ağacın çiçeği gibidir . 2 - Velayet: Hass mü'minlerin halidir. Bu mertebeye 'ihsan' mertebesi de denir. Ağacın mertebesi gibidir bu. Zaten iman ve amel-i salih ile müşahede makamı kastedilmektedir. 3 - Nübüvvet: Ehassu'l-havass mertebesidir. Bu da meyvanin özü gibidir. 4 - Risalet: Bu da 'hülasa-i ehass, veya 'dehn-i lübb' gibidir. Yani özün özü. Bu saydigimiz mertebelerden ilk ikisi kesbidir, insanin kendi mücahedesiyle elde edebileceği mertebelerdir. Üç ve dördüncüsü ise vehbidir. Allah'in istediği kullarına verdiği mertebelerdir. Her veli de bir yönüyle öz sayilir. Fakat Hz. Peygamber'e göre dis ve kabuk sayilir. Bu mertebenin en yücesi de Hz. Muhammed'e aittir. |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Tasavvuf - Zikir - 6.Bölüm | CUMHUR | Tasavvuf | 3 | 09-13-2009 21:26 |
Tasavvuf - Sabir - 8.Bölüm | CUMHUR | Tasavvuf | 0 | 03-27-2008 23:53 |
Tasavvuf - Tevekkül - 3.Bölüm | CUMHUR | Tasavvuf | 0 | 03-27-2008 23:45 |
Tasavvuf - Zühd - 2. Bölüm | CUMHUR | Tasavvuf | 0 | 03-27-2008 23:43 |
Tasavvuf On Esas - 1. Bölüm | CUMHUR | Tasavvuf | 0 | 03-27-2008 23:41 |