İBADET REHBERİ FORUM

İBADET REHBERİ FORUM (https://www.ibadetrehberi.org/Forum/index.php)
-   Serbest Kürsü (https://www.ibadetrehberi.org/Forum/forumdisplay.php?f=147)
-   -   insanoğlunun yolculuk macerası (https://www.ibadetrehberi.org/Forum/showthread.php?t=4219)

CUMHUR 08-22-2010 23:59

insanoğlunun yolculuk macerası
 
Binerce yıllık yolculuk macerası:

Burada insanoğlunun sırası ile yolculuk macerasına bakacak olursak şöyle sıralamak mümkündür.

Allah teala Hz. Âdem i yaratmak istedi.

Bakara
(30) Hani, Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar, "Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz." demişler, Allah da, "Ben sizin bilmediğinizi bilirim" demişti.

Fatır
(39) O, sizi yeryüzünde halifeler kılandır. Artık kim inkâr ederse inkârı kendi aleyhinedir. İnkârcıların inkârı, Rableri katında ancak uğrayacakları gazabı artırır. İnkârcıların inkârı, ancak ziyanlarını arttırır.

Sad
(71) Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım."

Hicr
(29) Hani Rabbin meleklere, "Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin" demişti.

Sonra onu çamurdan yaratı


Müminun
(12) Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.

Secde
(7) O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.

Rahman
(14) Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.

Al-i İmran
(59) Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa'nın durumu, Âdem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi. O da hemen oluverdi.





İlk yolculuk.
Allah teala Azrail i yeryüzüne gönderdi Azrail yerden çeşit çeşit toprak aldı.
Böylece ilk yolculuk Hz. Âdem in yaratılacağı toprakla başladı.
Allah teala tarafından Hz. Âdemin bedeni şekillendirildi.
Arş ı Azam da kırk yıl bu şekilde ruhsuz olarak bekletildi.
Sonra Allah teala ona ruh üfürdü.
Hz. Âdem in ilk sözü ‘’elhamdülillah’’oldu.





Cennet e yolculuk.
Bakara
(35) Dedik ki: "Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."


Ta Ha
(117) Biz de şöyle dedik: "Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis) sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra mutsuz olursun."

Ta Ha
(120) Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: "Ey Âdem! Sana ebedilik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?"

Ta Ha
(121) Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Âdem Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.





Hz. Âdem ile Havva Allah ın yasağını çiğnedikten sonra üçüncü yolculuk başlar.

Bakara
(36) Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, "Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır" dedik.

Hz Havva hicaz bölgesine Hz. âdem ise Hindistan ın güney burnunda Seredib adasına indirilmişti. Bu ada da 35 yıl kalmıştır.

Günlerden Cuma idi hicretten 6171 milattan 5559 yıl önce olduğu tespit edilmiştir.




Hz. Âdem bir süre burada kaldıktan sonra Hz. Havayı ve Kâbe yi bulmak için yola çıkması ile dördüncü yolculuk başladı.
Hz. âdem konuşmayı her şeyin isimlerini, kaç yıl yaşayacağını, neslini, Kâbe nin yerini biliyordu. Kendisine bunlar yaratıldıktan sonra öğretilmişti. Hicaz gördüğünde tanıyacak kadar biliyordu.

Bakara
(31) Ve Âdem’e bütün isimleri öğretti. Sonra o isimlerin delalet ettiği şeyleri meleklere gösterip: "Haydi davanızda doğru iseniz, Bana şunları isimleriyle haber verin!" buyurdu.

Bakara
(33) "Ey Âdem, bunlara onları isimleriyle haber ver!" buyurdu. Bu emir üzerine Âdem, onlara isimleriyle bunları haber verince buyurdu ki: "Size demedim mi Ben her halde göklerin ve yerin sırrını bilirim! Ve sizin açıkladığınız ve gizlediğiniz şeyleri de biliyorum!"

Hz Âdem Serendib adasıyla Hint toprakları arasındaki 80 km.lik mesafeyi uzun boyu nunda avantajı ile aşarak Hint topraklarına ulaştı.(geçtiği bu yola ‘’âdem köprüsü’’ denir)
Dekan yarımadasını doğudan batıya kese den geçti ama bu seferde önüne Umman denizi çıktı.
Bu sefer güney e Hindistan ın ucuna indiğinde denizle karşılaştı.
Sonra kuzey e çıktı artık denize rastlamadı. Bu dolaşmalar yıllarını aldı.
Hz. Adem kuzeybatı dan gide gide aradığı geçidi buldu ve Hindistan dan çıktı.bu geçit Pakistan ve Afganistan arasındaki ‘’Hayber’’geçidi idi.
Yoluna devam ederek İran ı geçti.
Hazar deniz i altından Anadolu topraklarına çıktı. Aras vadisi içinden batıya gitti.
Aras vadisi nin güneyinde ki yüksek dağı(Cudi’’Ararat-Ağrı’’)görünce çevreyi daha iyi görebilmek için bu dağa yöneldi ve en tepesine çıktı. Etrafı inceledi.
Sonra aşağıya indi Aras vadisinin yolunu buldu. Burada 5–10 yıl kadar bir süre kaldı.
Sonra güney e inerek Toros ları aştı. Akdeniz sahiline çıktı. Sahili takip ederek güneye indi.
Lübnan ve İsrail topraklarına ulaştı. Kızıldeniz in doğusundaydı Kızıldeniz i görünce tanıdı. kabe topraklarının iki parmak gibi açılmış bu denize yakın olduğunu biliyordu
Buradan çöle girdi. Önce Taif taraflarına düştü, sonra Mekke ye döndü.
Mekke yi görünce tanıdı Arafat a çıktı.
Bir süre sonrada Hz. Havva yı buldu.



5.insanın diğer bir yolculuğu ise ana rahminedir.

Fatır
(11) Hem Allah sizi bir topraktan, sonra bir nutfeden yarattı, sonra da sizi çiftler yaptı. O'nun bilgisi dışında ne bir dişi gebe olabilir, ne de doğurabilir. Bir yaşatılanın ömrünün uzatılması da kısaltılması da kesinlikle bir kitapta yazılıdır, şüphe yok ki, o Allah'a göre çok kolaydır.


Hac
(5) Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, şu muhakkak ki, Biz sizi topraktan, sonra nutfe (sperma) den, sonra alaka (yapışkan bir madde)dan, sonra da uzuvları görünen ya da görünmeyen bir et parçasından yaratmaktayız ki, size (ne olduğunuzu) anlatalım. Dilediğimizi de belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, sonra da olgunluk çağına gelmeniz için geliştiririz. Bununla beraber, içinizden kiminizin canı alınıyor, kiminiz de biraz bilgiden sonra bir şey bilmemek üzere, ömrünün en kötü devresine getiriliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün; ama üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her dilber çiftten bitkiler bitirir.

Ana rahmine yolculuk şöyle gerçekleşir:
Bir çiftleşme sırasında 300 milyon sperm salınır. Spermler rahim e doğru yarış edercesine yolculuğa başlar. Ancak yumurtaya yalnızca tek bir sperm dölleyebilir. Bir sperm bir yumurta hücresine ulaştığında, yumurtaya girmek için kuyruğunu dışarıda bırakıp, yumurta zarından geçerek kalıtsal bilgileri yumurtaya ulaştırmış olur. Spermler yoğun kıvamda bir sıvının içinde bulunurlar. Bu sıvının ismi meni ya da ersuyu denir.

Anne rahminde yaradılış tamamlandıktan sonra dünya ya çıkma zamanı gelmiştir.

Hac
(5) Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, şu muhakkak ki, Biz sizi topraktan, sonra nutfe (sperma) den, sonra alaka (yapışkan bir madde)dan, sonra da uzuvları görünen ya da görünmeyen bir et parçasından yaratmaktayız ki, size (ne olduğunuzu) anlatalım. Dilediğimizi de belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, sonra da olgunluk çağına gelmeniz için geliştiririz……



Zümer
(6) O, sizi tek bir nefisten yarattı. Onun esini de ondan meydana getirdi. Sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizleri analarınızın karınlarında üç türlü karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa yaratıp duruyor: işte Rabbiniz Allah O'dur, mülk O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl (haktan) çevrilirsiniz?

6.bu seferki yolculuk ana rahminden dünyaya dır.

Dünya da belli bir süre yaşar. Kendisine tanınan süre gelince, canı alınır.

Nisa
(78) Her nerede olsanız olun, ölüm size yetişir, göklere yükselmiş burçlarda da olsanız. Bununla beraber kendilerine bir güzellik erişti mi "Bu Allah'tandır" diyorlar; Bir felaket dokundu mu "Bu sendendir" diyorlar. De ki: "Hepsi Allah'tandır!" Fakat niye bu adamlar söz anlamaya çalışmıyorlar?

Ali İmran
(185) Herkes ölümü tadacaktır. Mükâfatlarınız ancak kıyamet günü tamamlanacaktır. Her kim o vakit ateşten uzaklaştırılır da cennete konulursa, işte o, murada erdi. Yoksa dünya hayatı, aldatıcı bir eşyadan başka bir şey değildir.



7.ruh başka bir âleme yolculuğa çıkartılırken, ceset insanlar tarafından mezara taşınır.

Ravi (r.a.): Enes b. Mâlik
Hadis: Nebi salla'llâhu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

(Mü'min) kul, kabrine konulup onun ashap ve yâranı geri dönüp gittiklerinde -ki meyyit, bunlar yürürken ayakkabılarının sesini bile muhakkak işitir- ona (Münker ve Nekîr adlı) iki melek gelir.
Bunlar meyyiti oturturlar. Ve ona: - Hâ! Şu Muhammed -salla'llâhu aleyhi ve sellem- denilen kimse hakkında (ki kanaatin nedir?) Ne dersin? Diye sorarlar. O mü'min de: - Samimî bildiğim ve size de bildirmek istediğim şudur ki, Muhammed salla'llâhu aleyhi ve sellem Allah’ın kulu ve Allah’ın Resulü’dür, diye cevap verir.
Bunun üzerine melekler tarafından: - Ey mü'min! Cehennem'deki yerine bak, Allâhu Teâlâ bu azâb yerini senin için Cennet'ten (yüce) bir makama tebdil eyledi, denilir. Nebi salla'llâhu aleyhi ve sellem: "O mü'min, Cehennem ve Cennet'teki iki makamını birden görür" buyurmuştur.
Fakat kâfir veyahut münafık olan meyyit (meleklerin bu sualine karşı): - Muhammed hakkında bir şey bilmiyorum. Halkın ona (peygamber) dedikleri bir sözü (işitir), ben de halka uyup söylerdim, diye cevap verir. Bu iki melek tarafından bu kâfir veya münafığa: - Hay sen anlamaz ve uymaz olaydın! Denilir, sonra bu kâfir veya münafığın iki kulağı arasına demirden bir topuzla vurulur. O topuzu yiyince kâfir veya münafık şiddetli sayha ile bir bağırır ki, bu feryadı ins ve cinden başka bu ölüye yakın olan her şey işitir.



8.kıyamet kopar Allah teala ölüleri diriltir ilahi mahkemenin kurulacağı mahşer meydanına doğru yolculuk başlar.
İnsanlar amellerine göre türlü hallerde mahşer yerine toplanırlar.

Ali İmran
(194) Ey Rabbimiz, peygamberlerinle bize va'd ettiklerini ver. Kıyamet gününde yüzümüzü kara çıkarma! Şüphesiz Sen, sözünden caymazsın!"



Nisa
(87)Allah, O'ndan tapılacak yoktur, ancak O vardır. Andolsun O, sizi olacağında şüphe olmayan kıyamet gününde toplayacaktır. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

Meryem
(95) Hepsi kıyamet günü O'na tek olarak gelecektir.

Taha
(124) Her kim de zikrimden yüz çevirirse. Ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz."

Hac
(7) Ve gerçek şu ki o kıyamet gelecektir, onda hiç şüphe yoktur. Ve gerçekten Allah kabirlerde olan kimseleri diriltip kaldıracaktır.

Casiye
(26) De ki: "Allah size hayat veriyor, sonra sizi o öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde (bir araya) toplayacaktır. Fakat insanların çoğu bilmezler."

Isra
(97) Ve Allah her kime hidayet öderse, o doğru yolu tutar; her kimi de sapıklık içinde bırakırsa, artık onlar için Allah'tan başka yardımcılar bulamazsın. Ve Biz onları kıyamet günü, kör, dilsiz, sağır oldukları halde yüzükoyun haşrederiz; varacakları yer cehennemdir; alevi dindikçe onlara ateşi artırırız.





9.Hesap biter, insanlar sırat köprüsünde yolculuğa başlarlar.

Saffat
(22) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri Toplayın mahşere, toplayın da götürün onları sırat'a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.

Saffat
(23) Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri. Toplayın da götürün onları sırata (cehennem köprüsüne) doğru.



"Mahşerde muhakeme ve muhasebe işlerinden sonra Cehennemin üzerinde bir köprü (Sırat) kurulur. Allah şefaate izin verir. (Mü'minler) ya Allah selamet ver, selamet ver, diye dua eder durur''. Ya Rasûlullah, köprü nedir? Diye sorulduğunda; "Kaypak ve kaygan bir yoldur. Orada; kancalar, çengeller ve Necidde bilen sa'dan denilen sert dikencikler gibi dikenler vardır. Mü'minler amellerine göre kimi göz açıp kapayıncaya kadar, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr gibi, kimi kuş gibi, kimi iyi cins yarış atları gibi, kimi deve gibi süratle geçerler. Müminlerden kimi sapasağlam kurtulur. Kimi de tırmalanmış (hafif yaralı) olarak salıverilir. Kimileri de Cehennem ateşi içerisine dökülür" (Buhari, Müslim, Tirmizi'den naklen Mansur Ali Nasıf, Tâc, V, 394–395).
Ebu Hureyre, Peygamberimizden şöyle rivayet ediyor: "Cehennemin ortasına sırat (köprüsü) kurulur. Oradan peygamberlerden ümmetleri ile beraber geçenlerin ilki ben olacağım. Peygamberlerden başka o gün kimse konuşamaz, Peygamberlerin sözleri de "Ey Allah'ım, kurtar kurtar" olur" (Buhari ve Müslim'den naklen, Tâc, V, 377–378).







10.Son yolculuk. Kimi Cennete, kimileride Cehenneme giderler.

Cehenneme yolculuk:

Nisa
(168) Şüphesiz küfredip haksızlık edenleri Allah bağışlayacak ve cehennem yolundan başka bir yola da çıkaracak değildir; orada sonsuza dek kalacaklardır. Bu da Allah için kolaydır.

Nisa
(140) O, size kitabı’nda şunu da indirmiştir: "Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla eğlenildiğini işittiğiniz zaman başka bir konuşmaya dalmalarına kadar o heriflerin yanlarında oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Şüphesiz ki Allah, münafıklarla kâfirleri, topunu birlikte cehennemde bir arada toplayacaktır.

Enfal
(36) Şüphesiz ki Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcayanlar, onu yine harcayacaklar, sonra bu kendilerine yürek acısı olacak, nihayet mağlup olacaklar. Küfürlerinde ısrar edenler toplanıp cehenneme sürülecekler.

Şuara
(94) Ve arkasından hep onlar ve azgınlar o cehennemin içine fırlatılmaktadırlar.

Saffat
(68) Sonra da dönüşleri şüphesiz cehennemedir.

Duhan
(47) Onu tutun da yaka paça, doğru cehennemin ortasına sürükleyin.

Tur
(13) O gün onlar cehenneme bir kakılış kakılacak:

Kamer
(48) O gün yüz üstü ateşe sürüklenecekler! "Tadın neymiş cehennemin dokunuşu!" diye.


Cennete yolculuk:
Ali İmran
(198) Fakat o Allah'tan korkan, korunan kullar için; İçlerinde ebedi kalmak ve Allah tarafından konuk edilmek üzere, altından ırmaklar akan cennetler var. Allah katındaki ise ermişler için daha hayırlıdır.

Nahl
(32) Onlar ki, melekler, onların canlarını hoşça davranarak alırlar. "Selam size, girin cennete, çünkü çalışıyordunuz." derler.

Zümer
(73) Rablerinden korkan takva sahipleri de bölük bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardıkları ve kapıları açıldığı zaman bekçileri onlara: "Selam sizlere, ne hoşsunuz! Haydi, gidin oraya, sonsuza dek kalmak üzere!" diye selama duracaklar.

Fecr
(30) Gir cennetime
alıntı...


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:33 - Tarih: 03-29-2024..

Powered by vBulletin 3.7.3
Copyright © 2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © İBADETREHBERİ Forum, All Rights Reserved
Web Tasarım: @Türker
Her Şey ALLAH(c.c) Rızası İçin.