İBADET REHBERİ FORUM

İBADET REHBERİ FORUM (https://www.ibadetrehberi.org/Forum/index.php)
-   Makaleler (https://www.ibadetrehberi.org/Forum/forumdisplay.php?f=59)
-   -   Oysa ne mutluydun ! (https://www.ibadetrehberi.org/Forum/showthread.php?t=7817)

CUMHUR 01-27-2015 20:13

Oysa ne mutluydun !
 
“Oysa ne mutluydun ötelerdeki yakın sevdiklerinle…

Bebeklerin yalancı emzik alışkanlıkları ebeveynlerini rahat ettirir… Sen de rahat ol!”

İşte ey insan, bunları okuyup sağdan soldan dinlemeyi bırak artık, meçhule dayanan bilgi kaynaklarına ağzını dayayıp ömrünce onlarla yetinme. Çünkü o seni beslemez, doyurmaz. Aklın varsa o bebeklik emziğini at. Okumakla, yazmakla, düşünmekle ömür geçirenler olduğu gibi; bu hubbiyyeti, habîbliği, mahbûbluğu, aşkı fısıldayan ve habîb ile mahbûbu terennüm ederek gün geçiren âşıklar bir gün kendilerine bir sırdaş, bir kafadar, hatta bir ma’şûk muhakkak bulurlar.

“Muhakkak ilâhî de olsa her yaşantı beşeriyet içerisinde yaşanır, alışkanlıklarıdır beşerin ilâhi yaşantılar dahi”

Evliyâ nasıl olunur peki?”

Her seher sonrası an be an tâze mi tâze zülfikâr senden çıkmaktadır. Gün boyu senin üzerinde dönmektedir ki seni kesmek için. Öyle bir zülfikârdır ki, senin nefsinin emredici kısmından başlayarak en üste ulaştırana kadar her mertebede gereksiz bütün uzantıları keser atar, tâ ki seni kalbine ulaştırsın. Kalbine ulaşınca bir an şaşar kalırsın, benim kalbim varmış, diye hayret edersin. Hep var bildiğin şey varmış hayretidir, ağlarsın, ağlarsın, ağlarsın…

“Kırmızıdır rengi…” “Korkuyor musun? “

“Kimden ve neden? “ “Şartlanmalar mı?”

“Ahh?” “Korkuyorum; demeliydin…”

Ağladıkça ilâhî kanallarda birikmiş tortular atılmaya ve tertemiz ilâhî kaynaktan gelen mikropsuz su kalbine dolmaya başlar. Belki her zaman bildiğin fakat hiç bir zaman kendine itirâf edemediğin kalbinin katılığını zordur, çözmek. Üzerini öyle bir tortu ile kaplanmıştır ki sen artık o tortuları kalb zannetmeye başlamışsındır.

“İtirâf her zaman ilâhî yardım getirir;”

“İtirâf et ve teslîm ol!Olamıyorsan olamadığını itirâf et!”

“Tereddüt!” “Derinden gelen sızı sana bunu mu söyledi?”

“Ateşe kopyanı attın; çoktan ölmüş, namazı kılınmış olanın kopyası da yandı; Asıl olan ne peki?

Zülfikâr çok keskindir, zâhirden anlaşılanı hemen yapmayı ve gözü kapatmayı, gönlü sona kadar açmayı ve tereddüd etmeden darbeyi vurup, o gönül denizini ilâhî deryâya akıtmayı gerektirir bu keskinlik.

Yoksa her yanlış yere vurdukça yanlış yerlerden kendindeki ilâhî deryâya akış olur ki, kesilecek doğru yeri sâdece yumuşamış kalbler bilirler, kalbler yumuşamadan aslâ ve aslâ zülfikâr ele verilmez, almaya niyet edenler de yolda kalırlar. İlâhî deryânın denizlerindeki incilerden mahrûm olurlar.

İşte artık “bugün gözün keskindir” hükmü yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Bilirsin ki “herşey” için daha vakit vardır, an bu an der, ânı kaçırmadan “Allah’ın vechini” seyretmeye ve yaşamaya başlarsın.

alıntı.....


WEZ Format +3. Şuan Saat: 17:28 - Tarih: 05-15-2024..

Powered by vBulletin 3.7.3
Copyright © 2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © İBADETREHBERİ Forum, All Rights Reserved
Web Tasarım: @Türker
Her Şey ALLAH(c.c) Rızası İçin.